Ukrayna, Suriye, örtülü savaş ve ABD çaresizliği
Bülent ESİNOĞLU
Seçimdi, Cumhurbaşkanlığıydı
derken, kendi iç dünyamıza gömüldük.
Gerek Suriye’de, gerekse
Ukrayna’daki gelişmeler, ülkemizi yakından ilgilendirdiği halde ihmal edildi.
Elbette Ukrayna Suriye’ye
benzemiyor.
Çünkü Suriye konusunda,
hükümetin niyetleriyle, Amerika’nın ve bilhassa da, İngiltere’nin niyetleri
ters düştü.
Bilhassa İngiltere, Türkiye
Suriye’ye girerse, Kıbrıs’taki gibi bir daha çıkmaz diye düşündü. ABD’yi de ikna
etti.
Onun için örtülü savaştan
medet umuldu.
Ama bunların da ötesinde,
Suriye halkının direnci, Rusya ve İran’ın tutarlı siyasetleri, ABD ve
Türkiye’ye geri, adım attırdı.
Ukrayna meselesinde ise durum,
en azından ülkemiz için bambaşkadır.
Eğer Beyaz Türk Burjuvazisinin
Rusya’da çıkarları olmasaydı, durum aynı Suriye’deki gibi karmakarışık olurdu.
Yıllık 35 milyar dolarlık
ticaret ve Rusya’nın, nüfus alanındaki diğer ülkeler de hesaba katılarak, daha
akılcı bir tavır alınmıştır.
Yoksa Ukrayna’da Suriye’ye
benzerdi.
Hem Ukrayna hem de Suriye için
son durumlar şudur.
Suriye ve Amerika arasında
yürütülen son gizli görüşmelerde, bir antlaşmaya varılamadığını, Hizbullah
lideri Nasrallah tarafından açıklandı.
Amerika Esad’tan üç şey
istemiş.
İran ve Hizbullah ile
ilişkilerini keseceksin, İsrail ile kapsamlı bir antlaşma imzalayacaksın.
Aynı istekleri ABD savaş
başlamadan önce, Erdoğan kanalıyla Suriye’den istemişti.
Üç yıllık savaştan ve Esad
konumunu daha da güçlendirmişken, bu isteklere evet demeyeceği aşikârdı.
Suriye meselesinde, ABD
Türkiye ilişkileri, hiçbir şekilde, Ukrayna meselesinde aynen cereyan edemez.
-Çünkü Ukrayna’da Rusya
faktörü daha etkindir.
-Ukrayna ile doğrudan
sınırımız yok.
-Ukrayna Avrupa ilişkileri
karışıktır.
-Avrupa Rusya ilişkileri ise,
daha da karmaşıktır.
- Letonya, Estonya ve Litvanya
gibi küçük devletler bir tarafa bırakırsak, geriye Romanya ve Polonya kalıyor.
Rus düşmanlığı takıntısı olan
bu ülkeler, Amerika’nın bölgede etkinliğinin artmasından yanadırlar.
Bilhassa da Polonya, bu işin
şampiyonluğunu üslenmektedir. Bizim ABD’ye, Suriye’de oynadığımız role
benzer rolü, Polonya, Ukrayna üzerinde oynamaktadır.
Gerçi bunların hepsini
toplasanız da, bir Türkiye etmez.
Ancak, ABD’nin aldığı
kararlara uluslararasıymış gibi bir nitelik kazandırmada başrol alırlar. (Pipet
devlet)
Amerika, Ukrayna üzerinde
etkinliğini ve lojistik desteğini bu ülkeler sayesinde yürütür.
Ukrayna’nın önemli demir ve
çelik bölgesi olan Donetsk’te Rusya yanlıları-ki bunlar Rus’tur- aynı Kırım’da
olduğu gibi, bir süreci izliyorlar.
Amerika bu süreci durdurmak
için, Donetsk’e 150 greystone (rambo) göndermiş.
Ukrayna’nın “sağ sektörü”
(orada böyle adlandırıyorlar) ile birlikte, örtülü savaş çıkarmaya
çalışacaklar.
Amerika’nın, Ukrayna’ya
doğrudan müdahalesi zaten imkânsız.
Ukrayna’daki Rusya karşıtı
güçleri kullanarak, bir örtülü savaş peşinde oldukları anlaşılmaktadır.
Amerika, Rusya’ya “ben sana
Kırım’ı kolay lokma yaptırmam diyor.”
Öyle görünüyor ki, Dinyeper
Nehrinin doğusu, yani Rus nüfusun çoğunlukta olduğu bölge, Ukrayna ile birlik
olması, bu koşullarda imkânsızlaşacak.
Anlattığım bu süreç; tüm
dünyayı etkileyecek unsurlar taşımaktadır.
Avrupa ve Türkiye’yi Rusya ile
olan ticareti bakımından, Tüm dünyayı ise, ticarette daralma etkisi yaratması
bakımından ilgilendirecektir.
Özetle; Amerika, Kiev’de
Suriye benzeri bir işe girişti. Ve eline yüzüne bulaştırdı.
Geri adım atsa, başka yerlerde
de geri adım atması getireceğinden, atamıyor. İleri gitse, daha çok şey
kaybedeceğini de görüyor.
Bunlardan ötesi; Ukrayna
meselesi, ABD ve AB arasını açan bir işlev görüyor.
Amerika Ukrayna’yı NATO’ya
almak sevdasıyla yola çıkmıştı. Şimdi diğer çıkarları tehlikeye girdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder