Salim Yavaşoğlu – FatihErboz
Ahmet Davutoğlu, başkanlık sistemini savunurken, İngiliz
ajanı Prens Sabahattin’in “Ademimerkeziyet” projesine sarıldı
Meclis’te ilan etti!
Davutoğlu, TBMM’ye sunduğu programda, “Toplumsal
farklılıkların siyasal temsilinin sağlandığı, ademimerkeziyetçi sistemin
güçlendirildiği, karar alma süreçlerinin hızlandığı yeni bir siyasal sisteme
geçebiliriz” açıklamasıyla federalizmi Meclis’e taşındı.
107 yıldır gündemde
Davutoğlu’nun okuduğu hükümet programında, İngiliz ajanı
Prens Sabahattin’in 107 yıllık rüyası, Oslo Görüşmeleri ve 28 Şubat Dolmabahçe
Mutabakatı’nda açıklanan “ademimerkeziyetçi anayasa” vurgusu yapması büyük
tepkilere neden oldu.
YP Lideri Tantan, Davutoğlu’nun açıklamasıyla bölünmeye
zemin hazırlayacak siyasi oluşum sürecinin ilan edildiğini söyledi. Yargıtay
Onursal Başsavcısı Kanadoğlu da, “Etnik temeller üzerine bölünme yolunu
açtığınızda ülke sıkıntıya girer” dedi.
Hükümet programı federalizm ilanı gibi
Tantan, Başbakan Davutoğlu’nun sunduğu programla, rejimin
değişikliği ve ülkenin parçalanmasına zemin hazırlayacak yeni siyasi oluşum
sürecinin ilan edildiğini söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun okuduğu hükümet programında,
İngiliz ajanı Prens Sabahattin’in 107 yıllık rüyası, Oslo Görüşmeleri ve 28
Şubat Dolmabahçe Mutabakatı’nda açıklanan “ademimerkeziyetçi anayasa” vurgusu
yapması büyük tepkilere neden oldu. Yurt Partisi Genel Başkanı Sadettin Tantan,
Davutoğlu’nun, “Toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin sağlandığı,
ademimerkeziyetçi bir idare sisteminin güçlendirildiği, karar alma süreçlerinin
hızlandığı yeni bir siyasal sisteme geçebiliriz. Türkiye için “Başkanlık
sisteminin daha uygun bir yönetim modeli olduğuna inanıyoruz” sözlerini “rejim
değişikliği” olarak değerlendirdi.
Türkiye parçalanıyor
Tantan, Davutoğlu’nun açıkladığı hükümet programı ile
“Türkiye’nin parçalanmasına zemin hazırlanacak, yeni bir siyasi oluşumun inşa
sürecinin başlatılacağı ilan edilmiştir” dedi. “Türkiye’nin ulus devlet
kimliğini ortadan kaldırıyor” diyen Tantan, şöyle konuştu: “Federal bir yapıyı
işaret ediyor. Yani AKP iktidarının 13-14 yıldan bu yana alt kimlik, üst kimlik
tartışmasıyla ortaya koyduğu Türkiye’de Türk kimliğini ortadan kaldırarak yeni
bir siyasi oluşumu hayata geçirmeyi ifade ediyor. Türkiye’de rejim değişiyor
artık. Anayasa ile mevcut Türk siyasi rejimini değiştiriyor. Parlamenter rejimi
kaldırıyor. Başkanlık sistemini getiriyor.
NATO menfaatleri
Bu hükümetin programının AKP’nin bugüne kadar yaptığı
yanlışların üzerini örtmek amaçlı olduğunu kaydeden Tantan, şöyle dedi:
“Özellikle Kürt sorunu adı altında Türkiye’nin parçalanmasına da olanak
sağlamak. Çünkü, Türkiye BOP kapsamı içerisinde boşlukta olan bir ülke.
Davutoğlu, ‘Ademimerkeziyetçi bir idare sisteminin güçlendirildiği’ ifadesiyle
açık şekilde federal yapıya geçmek istediklerini belirtiyor. Zaten AKP’nin
çözüm süreci diye masaya oturtulmasının altındaki yatan neden bu.
Ajanın rüyası
“Ülke yönetiminde görev ve yetkilerin merkezî hükümet
tarafından yerel ya da bölgesel yönetim birimlerine verilmesi” anlamına gelen
adem-i merkeziyetçilik, 1908 yılında İngiliz ajanı Prens Sabahattin tarafından
ülke gündemine sokuldu. Cumhuriyet Türkiyesinde Adnan Menderes, Süleyman Demirel,
Kenan Evren’le yaşatılan bu ihanet projesinin yapı taşları AKP iktidarı
tarafından döşendi. Oslo görüşmelerinde, Kandil-İmralı-HDP ve AKP tarafından
kayda alındı. Son olarak da 28 Şubat’ta AKP iktidarı tarafından 10 madde
halinde dünyaya ilan edildi. Türkiye’nin üniter yapısına bomba koyan bu
bildiride, “Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na atıfla yerelde ’Demokratik
Özerklik’adı altında özyönetim modellerinin geliştirilmesi, özerklik kısaca
federalizm” de yer aldı.
İfadeler açık değil istenen yere çekilir
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu,
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, “Toplumsal farklılıkların siyasal temsilinin
sağlandığı, ademimerkeziyetçi bir yönetim” vurgusu için, “Bu ifadeler açık
değil. İsteyen istediği yere çekebilir” dedi. Davutoğlu’nun konuşmasının yeni
bir sisteme işaret gibi algılanamayacağını belirten Kanadoğlu, şöyle dedi:
“Yani karnında ne var bilemezsin ki. Çeşitli yorumlara yol açacak biçimde
kapalı konuşursanız böyle olur. Bu ifadeler açık bir ifade değil. İsteyen istediği
yere çekebilir. Aslında sıkıştığı yerde de kendisine kaçacağı bir kapı bırakmak
için bu şekilde konuşuluyor. Yanlış işler tabii söylenebilecek bu. Muğlâk
ifadeler. Ondan sonra kendi sözüyle bir yere sıkıştığında ben onu demek
istemedim imkânını sağlıyor kendine. Zaten etnik, dinsel temeller üzerine
bölünme yolunu açtığınız anda zaten ülke bütün sıkıntılara buradan giriyoruz.
İşin bir yönü de bu.”
İçeriği anlaşılamıyor
CHP Eskişehir Milletvekili Gaye Usluer, Başbakan
Davutoğlu’nun konuşmasının içeriğinin tam olarak anlaşılmadığını söyledi.
Davutoğlu’nun muğlak ifadeler kullandığını kaydeden Usluer, şöyle konuştu:
“Adem-i merkeziyetçi bir modelden bahsettiklerinde benim aklıma gelen
Amerikanvari bir Başkanlık sistemidir. Yerel yönetimlerin biraz daha bağımsız
olduğu belki de bir eyalet sisteminden bahsedebiliriz. Ancak programın tamamı
son derece muğlâktır. Hedefe ulaşmanın yolu yöntemi, inceliklerin içinde
olmadığı bir programdır.”
İhanet yolunun taşları nasıl döşendi
AKP iktidarının eyaletleşme taahhüdünün ilk harcı 2006’da
AB’nin katkılarıyla kurulan Bölge İstinaf Mahkemeleri ile Diyarbakır’da atıldı.
Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP tarafından “Kalkınma
Ajansları” adı altında uygulamaya konuldu, Türkiye bölgelere bölündü. Dönemin Adalet
Bakanı Sadullah Ergin, 2010’da, müsteşarı, genel müdürler ve daire başkanları
ile ABD’ye gidip, eyalet sistemini inceledi. Daha sonra ardı ardına
kaymakamlar, valiler ABD’ye giderek eyalet sistemi stajı gördü. 2012’de
bölgelerde ağır ceza mahkemesi kuruldu, Büyükşehir Yasası yürürlüğe girerek
eyaletin aşamaları devreye sokuldu. Geçen sene ise okul müdürleri, yardımcıları
ve eğitimle ilgili kurum yöneticilerinin tamamının, Ankara yerine bulundukları
illerin valileri tarafından atanması yönünde yönetmelik hazırlandı. Ayrıca
Türkiye’de 7 bölgede “Dini Yüksek İhtisas Merkezi” kuruldu. Böylece, din işleri
gibi toplumları birleştirmeye yönelik çok önemli bir konu da yerel makamlara
devredildi. Son olarak Dolmabahçe’de Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile HDP’liler
mutabakata varmıştı. Ancak seçim yenilgisi bunların rafa kaldırılmasına neden
olmuştu. Artık seçim bitti, bundan sonra sıra Oslo ve Dolmabahçe’de verilen
sözlerin yerine getirilmesine geldi. Bu çerçevede son olarak 6 yeni bölge
adliye mahkemesi, 28 de bölge idare mahkemesi kuruldu. Yargı çevreleri de
belirlenen yeni bölge mahkemeleri 20 Temmuz’da göreve başlayacak.
(TURKISHFORUM)
Salim Yavaşoğlu – FatihErboz-