Nusret KEBAPÇI
Hepimizin
bildiği gibi Ankara’da patlayan son bomba olayını da sayarsanız bu bir yıl
içinde ülkede patlayan 6. bomba oluyor…
Ve her
bomba olayından sonra yaşananlar da giderek alışıldık hale gelmeye başlıyor…
Önce çok
sert tepkiler, haykırmalar yaşanıyor…
Sonra da
terörün yaşandığı yere çiçek koyma, saygı duruşu veya zaman zaman atıldığı gibi
kahrolsun terör sloganı her zamanki yerini alıyor
Peki sizce
sosyal medyada olup bitenlerde dahil olmak üzere toplum olarak terörün amacını…
Hedefin ne
olduğunu gerçekten sorguluyor muyuz?
Bence
hayır
Genel bir
teröre hayır kampanyasından daha ötesine ne yazık ki geçilemiyor…
Durum
böyle olunca ne buna yol açan politikalar tartışma konusu yapılıyor…
Ne de
gereken önlemleri almayıp istihbarat zaafı yaratan yetkililer…
Aslına
bakarsanız bizde böyle bir anlayış var, herhangi bir kurumda hatta bir okulda
öğrencinin burnu kanasa bile sorumlular aranırken…
Yaşanan 6
bomba olayıyla ilgili olarak ne sorumlu kişi bulunuyor…
Ne de güvenlik
zafiyeti.
Hafızamızın
zayıflığını çok iyi bildiklerinden olsa gerek hiç kimse yapılanlardan
çıkarılması gereken dersle falan ilgilenmiyor…
Genelde de
olay çoğu zaman olduğu gibi unutulmaya terk ediliveriyor…
Aslında
şunu baştan söylemek gerekiyor, öyle kendiliğinden birileri akıllarına estiği
için falan terör yapmaz…
Yapamaz…
Çünkü
bilinir ki tüm terör örgütlerinin büyük devletlerin gizli servisleriyle
doğrudan olmasa bile dolaylı ilişkileri vardır.
İşte
terör…
Bu büyük
devletlerin politikalarına karşı durmaya çalışan…
Veya onun
istediği gibi davranmayan…
Sözünü
dinlemeyen devletlere mesaj vermek amacıyla yapılır…
Hem bu tür
olaylarda teröristin kimliğinin çok fazla bir önemi de yoktur…
Çünkü…
İlgili
istihbarat örgütleri, eylem yapılması düşünülen ülkeye ya da yöneticilerinin
siyasi görüşüne göre değişik birçok örgütü görevlendirebilir…
Bu nedenle
teröristin kimliği de toplumu yanıltmak veya farklı bir algı yaratmak için
pekala kullanılabilir…
İşte sözün
tam burasında tamam da bizde neden patladı diye sorabilirsiniz?
Belki pek
çok neden de sayılabilir ama bence asıl neden…
Mevcut
hükümetin uyguladığı yanlış ve mezhepçi politikalardır denilebilir…
İsterseniz
konuya şöyle yaklaşalım…
2002
yılında neredeyse sıfıra inmiş bir terör ve eylem yapamaz hale gelen örgütünü…
Tekrar
“Birlik,
barış, kardeşlik…”
“Açılım…”
“Çözüm
süreci “adı altında kim palazlandırdı?
Güç
toplamasına hizmet etti…
Askerin,
polisin elini kolunu bağladı…
Peki, biz
şimdi uzaklardan PYD’yi top ateşine tutuyoruz ya…
Sahi;
liderleriyle yakın zaman kadar görüşen…
Ağırlayan…
Fikir
alıverişinde bulunan kimdi?
Herhalde
aksakallı dede değil.
Peki;
Ya üslere
doldurduğumuz ABD askerlerine ne demeli…
Daha gelir
gelmez üstelik çok net olarak…
“PYD’ ye
daha yakından yardım etmek için geldiklerini” en yetkililerinin ağzından
bile söylemediler mi?
Doğrusunu
isterseniz bu kadar yanlışlığın içinde olunmasının ancak bir nedeni
bulunmaktadır…
O da bizi
yönetenlerin Türkiye’nin genel çıkarlarını savunabilecek ulus bilincini
taşımadıkları…
Demek
istediğim…
Eğer
kafanızda…
Ulus diye
bir kavram…
Ulusal bir
bakış açısı bulunmazsa…
Her ne
yaparsanız yapın…
Farkında
olmadan varacağınız yer emperyalizmin piyonu olmaktan daha ötede bir yer
olmayacaktır…
***
15–03–2016
Nusret KEBAPÇI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder