Rifat
SERDAROĞLU
İhmal,
rüşvet ve para hırsı yüzünden oluşan kaza sonucu 301 madenciyi toprağa
verdiğimizin ertesinde, binlerce korumayla Soma’ya gelen Dönemin Başbakanı
Erdoğan, halk tarafından protesto gösterileri ile karşılaşmıştı!
Cumhuriyet
tarihinde ilk kez bir Başbakan, kendisini “bağırarak” protesto eden bir
vatandaşı markete kadar kovalayıp “Kaçma ulan İsrail Dölü” diyerek
tokatlamıştı!
Aynı anda
olayın geçtiği meydanda Erdal Kocabıyık adlı bir madenci, sinirlerine hâkim
olamayarak bir kamu aracını tekmelemişti.
Başbakanlık müşaviri Yusuf Yerkel adlı bir sepet, yere düşen Erdal Kocabıyık’ı defalarca tekmelemişti! Başbakanlık müşaviri daha sonra “ayağım incindi” diye rapor alıp Erdal’dan şikâyetçi olmuştu…
Yargılanan madenci kamu aracına zarar vermekten 631 TL para cezasına çarptırılmış ve cezayı ödemişti. Yeter mi? Elbette yetmezdi!
Hızını alamayan mahkeme madenciyi bir de kamu malına zarar vermekten 10 ay hapis cezasına mahkûm etti!
Başbakanlık müşaviri Yusuf Yerkel adlı bir sepet, yere düşen Erdal Kocabıyık’ı defalarca tekmelemişti! Başbakanlık müşaviri daha sonra “ayağım incindi” diye rapor alıp Erdal’dan şikâyetçi olmuştu…
Yargılanan madenci kamu aracına zarar vermekten 631 TL para cezasına çarptırılmış ve cezayı ödemişti. Yeter mi? Elbette yetmezdi!
Hızını alamayan mahkeme madenciyi bir de kamu malına zarar vermekten 10 ay hapis cezasına mahkûm etti!
Buraya
kadar olayı özetleyerek hatırlatmaya çalıştım.
Şimdi aylık kirası 60 Bin TL olan evde, 8 tane kasa ve milyonlarca lira ile oturan Bakan çocuğunu hatırlayın. O nerede? Hapiste mi? O bırakın kamu malına zarar vermeyi, kamunun malını köküyle götürmemiş miydi? İşte AKP adaleti budur.
Kendi ayaklarına çöp batarsa dünyayı yakarlar, öte tarafta insanlar açlıktan ölsünler, kılları kıpırdamaz…
Şimdi aylık kirası 60 Bin TL olan evde, 8 tane kasa ve milyonlarca lira ile oturan Bakan çocuğunu hatırlayın. O nerede? Hapiste mi? O bırakın kamu malına zarar vermeyi, kamunun malını köküyle götürmemiş miydi? İşte AKP adaleti budur.
Kendi ayaklarına çöp batarsa dünyayı yakarlar, öte tarafta insanlar açlıktan ölsünler, kılları kıpırdamaz…
2 yıl önce
anlattığım bir fıkra tam da Badem Adaletine uygun düşecek;
Osmanlı döneminde yolsuzluğuyla ünlü bir Kadı, fırının önünden geçerken vitrinde nar gibi kızarmış bir ördek görüp, bu ördeği aldım, demiş.
Kadı’nın ününü bilen fırıncı korkudan ördeği vermiş.
Az sonra ördeğin sahibi gelmiş; “Hani bizim ördek?”
Fırıncı “Uçtu” deyince, kavga çıkmış. Ayırmak için araya giren gayrimüslim bir vatandaşın gözü çıkmış.
Fırıncı kaçmaya başlamış, kaçarken bir duvardan atlamış hamile bir kadının üstüne düşüp, çocuğunun düşmesine sebep olmuş. O arada Yahudi bir vatandaşın tezgâhına çarpıp devirmiş.
Fırıncı önde, diğerleri peşinde kovalarken zaptiyeler hepsini toplayıp Kadı’nın huzuruna çıkarmışlar.
Osmanlı döneminde yolsuzluğuyla ünlü bir Kadı, fırının önünden geçerken vitrinde nar gibi kızarmış bir ördek görüp, bu ördeği aldım, demiş.
Kadı’nın ününü bilen fırıncı korkudan ördeği vermiş.
Az sonra ördeğin sahibi gelmiş; “Hani bizim ördek?”
Fırıncı “Uçtu” deyince, kavga çıkmış. Ayırmak için araya giren gayrimüslim bir vatandaşın gözü çıkmış.
Fırıncı kaçmaya başlamış, kaçarken bir duvardan atlamış hamile bir kadının üstüne düşüp, çocuğunun düşmesine sebep olmuş. O arada Yahudi bir vatandaşın tezgâhına çarpıp devirmiş.
Fırıncı önde, diğerleri peşinde kovalarken zaptiyeler hepsini toplayıp Kadı’nın huzuruna çıkarmışlar.
Kadı
sırayla sormuş; Ördeğin sahibi “Bu adam benim ördeğimi iç etti” demiş.
Kadı, Fırıncıya; Ne yaptın bu adamın ördeğini, diye sorunca fırıncı, “uçtu” demiş!
Kadı; Kara kaplı deftere bakalım, demiş. Ördeğin karşısında “Tayyar” yazılı! Tayyar, “Uçar” demek olduğuna göre, ördeğin uçması normaldir deyip, fırıncıyı beraat ettirmiş!
Kadı, Fırıncıya; Ne yaptın bu adamın ördeğini, diye sorunca fırıncı, “uçtu” demiş!
Kadı; Kara kaplı deftere bakalım, demiş. Ördeğin karşısında “Tayyar” yazılı! Tayyar, “Uçar” demek olduğuna göre, ördeğin uçması normaldir deyip, fırıncıyı beraat ettirmiş!
Gözü çıkan
Gayrimüslim vatandaşa dönüp; Karakitap der ki, “Her kim gayrimüslim iki gözünü
çıkarırsa, o da müslimin tek gözünü çıkarabilir. Yani şimdi senin diğer gözün
de çıkarılacak, sen de fırıncının bir gözünü çıkaracaksın” deyince, adam
kaçmış.
Çocuğunu
kaybeden kadının kocasına dönen Kadı; “Şimdi sen karını bu adama vereceksin, o
da kaybettirdiği çocuğun yerine yenisini koyacak” demiş.
Adam kendini dışarı zor atmış.
Adam kendini dışarı zor atmış.
Kadı
Yahudi’ye dönüp; “Senin şikâyetin ne?”
Yahudi ellerini açmış; Ne diyeyim Kadı Efendi, Adaletinle bin yaşa emi!
Yahudi ellerini açmış; Ne diyeyim Kadı Efendi, Adaletinle bin yaşa emi!
Eyy AKP;
Sizin adaletiniz batsın emi…
Sizin adaletiniz batsın emi…
Not;
Yine terör saldırısı, yine Ankara, yine yitip giden günahsız insanlar!
Tüm bu ölümlerin sorumlusu, ülkeyi bomba deposu haline getirenlere, göz yuman Cumhur’un Başı ve AKP Hükümeti değil de, kimdir?
Niçin bombalar sadece bizde patlar? İsrail ve İran’da çata pat bile patlamaz!
Sizin adaletiniz gibi devlet yönetmeniz de batsın e mi…
Yine terör saldırısı, yine Ankara, yine yitip giden günahsız insanlar!
Tüm bu ölümlerin sorumlusu, ülkeyi bomba deposu haline getirenlere, göz yuman Cumhur’un Başı ve AKP Hükümeti değil de, kimdir?
Niçin bombalar sadece bizde patlar? İsrail ve İran’da çata pat bile patlamaz!
Sizin adaletiniz gibi devlet yönetmeniz de batsın e mi…
Sağlık ve
başarı dileklerimle...
14 Mart 2016
Rifat Serdaroğlu
Rifat Serdaroğlu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder