GÜVEN BUNALIMI…
18. Dönem Sakarya Milletvekili
Türklüğümüzle öğünmedik, bu ülke
için ter döküp çalışmadık, üretmedik.
Şimdi Güvenlik buhranı ve
bunalımı yaşamamız mukadderdir.
Türk; Öğün Çalış, Güven…
Meğer altı ne kadar dolu bir
sözmüş, halâ ayamayanların varlığını görüyoruz.
Bir ülke var dünyada, Başbakanı
bile korumasız bisiklet ile makamına gidiyor; Yine bir ülke var dünya da, polis
müdürleri öncü, artçı eskortlarla koruma ordusu eşliğinde geziyor. Valileri,
Komutanları, Bakanları inadına yazmayacağım. Ölçüsü kaçmış. Biz kendi güvenliğimizi
sağlamaktan aciz değiliz. Güvenlik birimleri kendinize gelin.
Beni, yani milleti koruyacak
kadroların, “milletin vergileri ile korunması” aslında, sosyolojik olarak başka
sıkıntılardan kaynaklandığını anlatıyor.
İstanbul’un işgal yıllarında,
işgalin İngiliz Komutanı General Harrington, böylesine korunmuyordu. Bu ülkede
bilmediğimiz başka bir işgal mi var beyler?.. Hem böylesine korunacaksınız, hem
de, ülkem ve insanım adına mevcut güvenlik zafiyetinden sorumluluk
almayacaksınız.
Sizin Ananız, Babanız sağ değil mi?
Onların yüzüne nasıl bakıyorsunuz?
Bu bir istihbarat zafiyeti midir?
Yoksa tembellikten komşunun kazı ile gaza gelmek midir?
Müttefiklerin tatlı dil ve
yalanlarına aldanıp yan gelip yatanlar, vatandaşlarının, Asker, Polis genç
evlatlarının zayi edilmesine, Analarımızın ağlamasına, Başkent’in
mahremiyetine, Cumhuriyetin haremi ismetine el sürdürenlerin, yukarıdan aşağıya
işten el çektirilmeleri gelecek yüzyıl için bürokrasiye ciddi bir akord sebebi olacaktır.
Diplomasi ve Siyaset Okuyucuları;
Almanların Güneydoğu’dan patriotları çekmesini okuyamamışlar; El Cezire’de,
ABD’nin Rusya ile baş başa kalmasına sebep olan bu enteresan olayı görememişler;
ABD ile Rusya’nın bölgeye daha fazla yığınak yaptıklarını da (maalesef) görmezden
gelmişlerdir.
ABD’de Volkswagen’e dava açılması
ve 18 milyar dolar apusturof bir ceza kesilmesi; Almanlara ödettirilmek istenen
başka bir diyetin Revası mı? Böyle devasa bir para!.. Yoksa Haraç mı? Ne
acaba?..
Ukrayna konusunda Almanlar,
Rusya’ya yumuşak davrandılar. Türkiye’den patriotlarını çektiler. Kaçak
Savcılarımızı geri vermeyecekler. Hattâ, Papalığın Cem Sultan kozu gibi
kullanacaklar.
Suriye konusunda ciddi görüş
ayrılıkları var.
Eğer, PKK’yı terbiye için
okyanusun ötesi IŞİD’i kullanıyorsa; Buna mukabil Avrupa’da PKK’yı yakın
markajda tutuyordur.
Ekim ayı 30 yıldır çok kanlı ve
eylemli geçer biliriz ve yazarız.
Koruma ordusuyla gezenler
öğrensinler ve önlemine hazırlıklı olsunlar isteriz.
Öğrenen gider, gelen de öğrenene
kadar yüzlerce can telef olur.
Dünyanın en pahalı Bürokrasisini
finanse eden milletiz. Üstelik te, en kötü hizmeti satın alıyoruz. Sebep
siyasilerimiz!..
“Yeter dur” demenin zamanı geçmeden, müdahil olunmalı.
Uludere’de yanlış istihbarat ile
34 kaçakçı, ama sonuçta benim vatandaşımın zayiatına neden olanlar açıklanmadı,
sorumluları kanun karşısına çıkarılmadı, Muavanet konusu da öyle geçiştirildi,
Rahmetli Eşref Bitlis suikastı da.
Hani “Heronların verdiği
koordinatlarla hedeflerini vuramıyor” diye tezviratı yapılan yerli obüs
toplarımız Milli İHA’lar hedef tayin edince nasıl 12’den vuruyor ve benim
adamlarım hala uyuyorsa, ne diyeyim.
Çalışın beyler, ama uyanık
çalışın, masa başında uyumayın.
Hain içimizde, hain Ankara’da,
hain Cüpbeli, hain Rütbeli, hain Cami de, hain Üniversitede. Hain her yerde…
Dört kitapta’da katli caiz, kitapsızın.
Avrupalı Zebunkuş’un hem parasını
hem aklını almalıyız ki bir birlerine pist ve kışt desinler. Mülteci göçündeki “ne
yapacaklarını bilememeleri” gibi...
Almanlar, ya da Avrupa’daki
Germencikli Germenler’in, Hattuşaş’ı nasıl niçin kazdıklarını unutanlar
bilmeliler ki, bizsiz bir hiçtirler.
Yapacakları piçliklerden
haberimiz ya da bilgimiz yoktur, sanmasınlar.
Dışarıda yanlış bir hedefi
vurmamız ile vuku bulan içeride ki patlama “dur” diyenlerin mesajıdır. Duralım
mı? Kesinlikle hayır. Kar izleri yok etmeden durmak, korkmaktır.
Ne diyordu Akif?
Asım’ın nesli korkma…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder