7 Kasım 2015 Cumartesi

ON KASIMLAR… A.Kemal GÜL

ON KASIMLAR…
                                                                                        A.Kemal GÜL
Cumhuriyetimizin kurucusu, üniter devlet yapımızın mimarı, en büyük Türk milliyetçisi, Türk Milletinin gönlünde taht kurmuş büyük lider Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜN ebedi hayata göç ettiğinin 77. Yılı münasebeti ile onun yüce hatırası önünde, müteşekkirliğimizi arz ediyoruz.
Bu anma gününde Atamızı, silah arkadaşlarını ve bu eşsiz değere haiz ülkemiz için canını ve malını karşılıksız veren her insanımızı rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz.
Her asırda tarihin gidişine yön veren, çağ açıp çağ kapatan liderleri sinesinden çıkarmayı başaran büyük bir milletin mirasçılarıyız.
Bana bir lider gösteriniz ki, ’’cebren ve hile ile bu aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işkâl edilmiş; millet fakir ve zaruret içinde harap ve bitap düşmüş bir durumda iken, var olma yok olma kavgasında, milletini arkasına alarak var olmayı başarmış bir lider’’ olsun.
Bugüne kadar Türk Milleti haricinde, böyle bir lider çıkaran başka bir millet olmamıştır.
***
Emperyal donanım ve üstün gücüne rağmen Çanakkale’de Osmanlının ağır tokadını yiyen İngiltere başbakanlarından L Lloyd George Atatürk için ‘’ Onun gibi dahiler dünyaya yüzyılda bir gelir. O da maalesef Türklere nasip oldu’’diyecekti.
O bu ülkeyi ‘’birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’’  anlayışı ile kurtararak geleceğin mimarı gençliğe emanet etmiştir. Onun yetiştirdiği gençlik bilir ki, Türkiye Cumhuriyeti, çürümüş bir imparatorluktan fışkıran taze ve sağlam bir daldır, Türk Milleti’nin son kalesidir.
*** 
Mustafa Kemal ATATÜRK çok iyi anlaşılmalı ve anlatılmalıdır. Türk Milleti’nin bütün kutsal değerlerine canını esirgemeden sahip çıkan bu büyük önder yaşanmalıdır.
*** 
O sadece verdiği sıcak savaşlarda kahraman olmamış, Türk Milleti’nin muasır medeniyetler seviyesine çıkması kararı başlangıcında da kahraman olmuştur.’’Vatan ve cumhuriyet çalışan insanların omuzlarında yükselecektir’’diyerek geleceğimize ışık tutan en güzel mesajını bizlere vermiştir.
*** 
ATATÜRK’ÜN DEVLET ANLAYIŞINDAN BİR ÖZET:
*Bilelim ki, milli birliğini bilmeyen devletler, başka milletlerin şikârıdır.
*Bir millet sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe, yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.
* Bir yurdun en değerli varlığı, yurttaşlar arasında milli birlik, iyi geçinme, çalışkanlık, duygu ve kabiliyetlerinin olgunluğudur.
*Hükümet millettir, millet hükümettir.
*Hükümetin iki hedefi vardır: Biri milletin korunması, ikincisi milletin refahını temin etmektir. Bu iki şeyi temin eden hükümet iyidir, edemeyen fenadır.
*** 
ATATÜRK’ ÜN LAİKLİK VE DİN ANLAYIŞI:
Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Bütün yurttaşların vicdan, ibadet ve din hürriyetlerini tekeffül etmektir. Laiklik din özgürlüğüdür.
*** 
Düşmanlarımız duraklama ve gerilememizi dine atfediyorlar. Bu bir hatadır. Âlem-i İslam Hakikat-i Diniye dairesinde Allah’ın emrini yapmış olsaydık bu akıbetlere maruz kalmazdık.
*** 
Tarihimizi okuyunuz, görürsünüz ki, milleti mahfeden, esir eden, harap eden felaketler hep din kisvesi altındaki küfür ve melanetten ileri gelmiştir.
***   
Atatürk, idealinde, aydın görüşlü, dini meselelere iyice vakıf, bilgisi, görgüsü, ifade ve davranışlarıyla muhataplarına huzur ve güven telkin eden din adamı hayalini yaşatmaktadır. Bu hayalin gerçekleşmesi için bir takım icraatların içine girdiği de hepimizin malumudur.
***  
‘’İrtica, Din Karşıtlığı değil, Yenilik ve Milli Hâkimiyet İlkesi Karşıtlığıdır’’diyen Atatürk’ devamla:
‘’Din vardır ve lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkân yoktur. Temeli çok sağlam bir dinimiz var, malzemesi iyi. Fakat bina uzun asırlardır ihmale uğramış, Harçlar döküldükçe yeni harç yapıp binayı takviye etmek lüzumu hissedilmemiş. Aksine olarak birçok yabacı unsur ((hurafeler) binayı daha fazla hırpalamış. Bugün bu binaya dokunulamaz, tamir de edilemez. Ancak zamanla çatlaklar derinleşecek ve sağlam temeller üzerinde yeni bir bina kurmak lüzumu hâsıl olacaktır’’’.
 ***   
‘’Türk milleti dindar olmalıdır yani, bütün sadeliğiyle dindar olmalıdır demek istiyorum. Bizzat hakikate nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum… Din şuura muhalif, ilerlemeye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor.’’
 ***  
‘’Din, bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünce ve tefekküre karşı değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz, kasta ve eyleme dayanan bağnaz ve tutucu hareketlerden sakınıyoruz.’’
 *** 
‘’Bizim dinimiz en tabii ve en makul dindir ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabii olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur. Özellikle bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şey ki, akla, mantığa, kamu menfaatine uygundur. Eğer bizim dinimiz akla ve mantığa uygun bir din olmasaydı, en mükemmel olamazdı.’’
 ***  
‘’Milletimiz dil ve din gibi kuvvetli iki hazineye sahiptir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet milletimizin kalp ve vicdanından çekip alamayacaktır ve alamaz.’’
 *** 
‘’Bizde ruhbanlık yoktur. Hepimiz eşitiz ve dinimizin ahkâmını eşit olarak öğrenmeliyiz. Her fert dinini, diyanetini, imanını öğrenmek için bir yere muhtaçtır, orası da mekteptir. Nasıl ki her hususta yüksek meslek ve ihtisas sahiplerini yetiştirmek lazım ise, dinimizin geçek felsefesini tetkik ve bilimsel fenni telkin kudretine sahip olacak güzide ve gerçek büyük âlimler yetiştirecek yüksek kurumlara da malik olmalıyız.’’
***   
‘’Bizim dinimiz hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah’ın emrettiği şeyi, kadın ve erkek beraber olarak ilim ve kültür edinmeleri gerekir. Kadın ve erkek, bu ilim ve kültürü aramak ve nerede olursa oraya gitmek ve onunla dolu olmak zorundadır.’’
 ***
’Uygarlık yolunda yürümek başarılı olmak yaşamın şartıdır. Bu yol üzerinde bekleyenler veyahut bu yol üzerinde ileri değil, geriye bakmak bilgisizlik ve gafletinde bulunanlar genel uygarlığın coşkun seli altında boğulmaya mahkûmdurlar.’’
‘’Uygarlık yolunda başarı, yenileşmeye bağlıdır. Sosyal yaşamda, ekonomik yaşamda bilim ve fen alanında başarılı olmak için tek olgunlaşma ve ilerleme yolu budur.’’
Vurgusunu yaparak hedefimizi belirleyen Atatürk’ü ve kurduğu cumhuriyeti ilkeleriyle kavrayıp yaşatmak başlıca görevimizdir, geleceğimize güvenle bakmanın parametresidir.
***
 Sö­zün özü: Ata­türk Türk mil­le­ti için bir sem­bol­dür. O’­nun ay­na­sın­da ken­di­mi­zi gö­rü­yor, O’­nun di­na­miz­min­de ken­di­mi­zi bu­lu­yo­ruz. Hâ­lâ tüm tar­tış­ma­la­rı­mız­da O’­nun var ol­ma­sı da bu­nun bir gös­ter­ge­si­dir. Ta­rih üze­rin­den sü­rek­li kav­ga et­mek bir top­lu­mu ya­ra­lar, par­ça­lar ve bö­ler. Top­lu­mun di­na­mik­le­ri üze­rin­den ya­pı­lan tar­tış­ma­lar­dan ve ay­rış­ma­lar­dan fay­da bek­le­mek ise saf­dil­lik olur.
***
On kasımlar, yas tutma günü değil, geçen 92 yıllık cumhuriyet döneminde ATATÜRK’ÜN koyduğu bu ilkelerin ne kadarını hayata samimiyetle geçirebildiğimizin vicdan muhasebesinin yapılması gerektiği gün olmalıdır.
On kasımlar, O en büyük Türk Milliyetçisinin bize emanet ettiği bu cennet vatanı ne derece muasır medeniyetler seviyesine çıkarabildiğimizin muhasebesinin yapılması gerektiği gün olmalıdır.
*** 
Yüce ALLAH’IN bir takdiri olarak bizlere bahşettiği o eşsiz değerlere sahip insanın bizlerden ayrıldığı 10 Kasım 1938’ de dünya milletleri sıralamasında altıncı sıralarda seyrederdik. Şu andaki durumumuz nedir? Geliniz O büyük insana layık olmak istiyorsak, bahse konu bu her yönüyle kalkınmışlık sıralamasında birinci sıralara çıkabilmenin yarışı için beyinlerimizde, gönüllerimizde milli ve potansiyel enerjimizi oluşturmakta aksiyoner olalım.
***
BEŞBİN YILLIK ŞEREFLİ BİR TARİHİN SAHİBİ OLAN ASİL TÜRK MİLLETİNİN TEK KİŞİ EGEMENLİĞİNDEN MİLLET EGEMENLİĞİNE GEÇİŞİNİ SAĞLAYARAK BİZE ARMAĞAN VE EMANET ETTİĞİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNİN KURUCUSU GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN SONSUZLUĞA UĞURLANIŞININ 77. YILINDA KENDİLERİNİ VE SİLAH ARKADAŞLARIYLA BİRLİKTE AZİZ ŞEHİT VE GAZİLERİMİZİ RAHMETLE ANIYOR, MİNNET VE ŞÜKRANLARIMIZI SUNUYORUZ.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder