Keşke
almasaydı…
Selvi Sertkaya
Son
günlerde siyaset erbabının tartıştığı konuların başında Başbakan Erdoğan’ın ABD
Yahudi Kongresi’nden (AJC) aldığı “Üstün Cesaret Madalyası” namı diğer “Davut Yıldızı” ödülü gelmektedir.
Özellikle
İsrail’in hedef gözetmeden çocuklara ve sivillere bomba yağdırdığı dönemlerde
bu ödül Türkiye gündemini ziyadesiyle meşgul etmektedir.
Başbakan
Erdoğan, İsrail’in insanlık dışı saldırılarına yüksek perdeden tepki verince,
muhalefet de, Yahudi Kongresi’nden aldığı “Davut Yıldızı” ödülünü iade etmeyen
birisinin İsrail’e karşı takındığı tutumun inandırıcı olmadığını
söylemektedir.
Yahudi
Kongresi Başkanı, geçtiğimiz günlerde Başbakan Erdoğan’a bir mektup göndererek
26 Ocak 2004 tarihinde verdikleri “Üstün Cesaret Madalyası”
ödülünü geri istedi.
Bunun üzerine
ödül hakkında bugüne kadar hiç konuşmayan Erdoğan “ödülünüzü alın başınıza
çalın” diye çıkışarak
bundan bile siyasi rant devşirmeye çalıştı.
Başbakan bir ilki gerçekleştirdi
Dünya Musevi Örgütleri'nin çatı örgütü olan ABD Yahudi Kongresi 1906 yılında kurulmuştur. Amacı; İsrail Devletini kurmak ve Siyonizm'i dünyaya egemen kılmaktır.
Dünya Musevi Örgütleri'nin çatı örgütü olan ABD Yahudi Kongresi 1906 yılında kurulmuştur. Amacı; İsrail Devletini kurmak ve Siyonizm'i dünyaya egemen kılmaktır.
Açıkça söylemek
gerekirse, bu
örgütün Başbakan Erdoğan’ı ödüle layık görmesi son derece
dramatik bir olaydır.
Çünkü Yahudi Kongresi 98 yılda (1906-2004) 11 kişiyi bu ödüle layık görmüştür.
Bu ödülü alanlar arasında “Büyük
İsrail İdealini” gerçekleştirmek için mücadele etmiş eski İsrail Başbakanları
ile Musevi asıllı kişiler bulunmaktadır.
Bu ödüle layık
görülenler arasında İsrail Devleti’nin kuruluşuna hizmet etmiş, bölgedeki
haydutluğuna destek vermiş ABD Başkanları yoktur.
Diğer ülke
liderleri de yoktur.
Bunun tek
istisnası Başbakan Erdoğan’dır.
Bu durum bile,
ödülün sıradan kişilere verilmediğini, seçici davranıldığını ve ince elenip-sık
dokunulduğunu açıkça kanıtlamaktadır.
Kaldı ki,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarihsel süreç içerisinde İsrail Devleti’nin
kuruluşuna mani olmuş, yayılmacı politikalarına tepki göstermiş bir ülkedir.
Ödülü veren
örgütün Yahudi Kongresi olması, alanın Türkiye Cumhuriyeti Devleti Başbakanı
Recep Tayyip Erdoğan olması ödülü daha da önemli ve anlamlı hale getirmektedir.
Aklı eren öne çıksın
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı hangi başarılı hizmetlerde bulundu da Musevilerin çatı örgütü (AJC), Müslüman bir ülkenin Başbakanını böyle bir ödüle layık gördü.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı hangi başarılı hizmetlerde bulundu da Musevilerin çatı örgütü (AJC), Müslüman bir ülkenin Başbakanını böyle bir ödüle layık gördü.
Anlamak çok zor,
Kaldı ki,
Erdoğan’ı Davut Yıldızı ödülüne layık gören örgütün misyonunu dünya-âlem
bilmektedir.
ABD Yahudi
Kongresi, Büyük İsrail projesini yaşama geçirmeye ant içmiş, 1948 yılında
İsrail Devleti’ni inşa ederek bu amacına yaklaşmış bir örgüttür.
İnsanlığa karşı
sinsi emelleri olan bu örgütün, tüm yaşamını Siyonist avcılığına vakfetmiş,
siyasi kariyerini Yahudi karşıtlığı sayesinde elde etmiş olan Erdoğan’a ödül
vermesini anlamak ne yazık ki imkânsızdır.
Tüm insanlığı
yönetmeyi, sömürmeyi ve köleleştirmeyi hedefleri arasında sayan, Musevi
olmayan, Siyonizm’e hizmet etmeyen herkesi düşman gören bir örgütün, kendisini
İslam Mücahidi olarak tanımlayan birisine Yahudilerin en muteber ödülünü
vermesini sıradan bir olay olarak değerlendirmek de mümkün değildir.
Keza, Başbakan
Erdoğan’ın misyonunu da dünya-âlem bilmektedir.
Dahası politik
kariyerini Siyonizm, İsrail ve Yahudi karşıtı söylem ve eylemler üzerine bina
ettiğini de herkes bilmektedir.
Yaşamı boyunca
her taşın altında Siyonist aramış, Yahudileri her musibetin müsebbibi olarak
görmüş, İslam coğrafyalarında yaşanan ve yaşanmakta olan tüm kargaşa ve
çatışmaların Siyonizm fitnesinden neşet ettiğine iman etmiş bir figürdür.
Aksini düşünmek
saflıktır, akıl dışılıktır.
Dünyanın ezberi bozuldu
Bugüne kadar
Musevi asıllı kişilere verilen bu ödülün, Müslüman bir Başbakan’a verilmesinin
arka planında ne olduğunu bilemiyoruz.
Anlaşılması
imkânsız, ezber bozan bu olayın gerçek boyutu, gün gelecek saklandığı arşivden
çıkarılacaktır.
Başbakan Erdoğan
Kasımpaşalı üslubuyla “ödülünüzü alın başınıza çalın” demiş olsa da,
Bütün
samimiyetimle ifade etmek istiyorum ki,
Keşke Başbakan
Erdoğan’a böyle bir ödül verilmeseydi,
Keşke, Başbakan
Erdoğan bu ödülü almasaydı,
Keşke, Başbakan
böyle bir ödülü hak etmiş olmasaydı,
Keşke, Büyük İsrail davasına destek verdiği için
“Davut Yıldızı” ödülüne hak kazanmış bir Başbakana sahip olmasaydık.
Arka planda ne var
Bu olayın arka planını
tarihçilere bırakarak birkaç hususun altını çizmek istiyorum.
Bu ödülün
verilmesinde;
1- Başbakan
Erdoğan’ın, AKP’nin ilk yıllarında “milli görüş gömleğini
çıkardık” ifadesini kullanmış olması,
2- Ebu Gureyb hapishanesinde ABD askerlerinin tecavüzüne
uğrayan Nur Bacı’nın yürekleri parçalayan çığlığına kulakların tıkanmış olması,
3- Felluce’deki camilere sığınan yaralı
Müslümanları otomatik silahlarla tarayan CONİ vahşetine gözlerin kapanmış
olması,
4- Ebu Gureyp
Hapishanesinde masum insanlara işkence ve tecavüz edilmesine, İslam
mabetlerinde Müslüman kanı akıtılmasına isyan eden ve ABD’yi sert bir biçimde
eleştiren TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış’ın siyasi
kariyerinin bitirilmiş olması,
5- Irak işgali başladığında, Wall Street Journal'da yayınlanan ve bizzat Başbakan Erdoğan’ın kaleme aldığı makalenin bir
yerinde: “ABD’nin
Irak’ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine
mümkün olan en az zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız.” İfadesine yer verilmiş olması,
5- Erbil’de Türk Subaylarının başına çuval geçiren
CONİ’lere tepki gösterilmemiş olması,
6- İsrail Cumhurbaşkanı
Şimon Peres’in TBMM Genel Kurulunda konuşma yapmasına imkân sağlanması etken olmuş mudur? Bilemiyorum.
Kahredici bir tablo
Bu süreçte beni kahreden
yegâne şey;
Nur Bacı’ya tecavüz eden, mabetleri, türbeleri yerle
bir eden, buralara sığınmış Müslümanlara ölüm kusan CONİ’lerin en az zayiatla
ülkelerine dönmeleri için dua edilmesi olmuştur.
Özetlersek, bir tarafta Yahudi örgütünden ilk defa ödül alan Müslüman bir
devlet adamı; Diğer tarafta; Müslüman bir devlet adamına ödül veren ABD Yahudi
Kongresi,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder