1 Ağustos 2014 Cuma

SIFIRDAN BAŞLAYALIM… YALÇIN KOÇAK

SIFIRDAN BAŞLAYALIM…
YALÇIN KOÇAK
Türkiye birçok yere üyedir.
Kimine Gönüllü, Kimine Kurucu, Kimine Zorunlu!...
Kurucu üyesi, hatta başı olduğumuz yer sayısı yok desek doğru olur.
Gönüllü üyeliklerimiz ise sevdiğine varamamış, ya da sevdiğini alamamış kişilerin kara sevdasında kaldığı gibidir. Bir aralar erişir gibi olmuşuz Sadabat paktı ile Balkan Antandi ile, Cento ile, Bağdat paktı ile imzalanan saraylarımızı yakmışlar, imzalayanları asmışlar. Anlaşmaları çöpe atmışlar.
            90. yılını yaşıyoruz Batı kulübü üyeliğimizin!..
Bu üyelik rızalı bir üyelik değil, zorunlu ve belâlı bir üyeliktir.
Batı kulübüne imza koyanların adına bakın Gazi ne güzel bir söz buyurmuş “ya 70 sene bekleyeceğiz ya 50 milyon olana kadar sabır edeceğiz” ey Kemalistler bunu da reddedin. “Allah ömür verir ise, ömrüm vefa ederse  Musul, Kerkük, Kıbrıs ve Adaları, alacağım. Selanik de dahil Batı Trakya’yı Türkiye hudutları  içine katacağım.” sözünü reddettiğiniz gibi; Gardropçular, Oryantalizmin radyasyonunda büyümüş batı suratlı, batı kafalı Oksidantelist aymazlar.
Türkiye Batı kulübünden çıkmayacak, yüzünü ve yolunu Batıdan koparmayacak. Gazinin dediği gibi “Batıya gideceğiz ama Doğulu olduğumuzu unutmadan”..
Cumhurbaşkanı adayı, 12 yıllık Başbakan bağırıyor; ne bu Birleşmiş Milletler 5 devlet var gerisi gurka. Haklı olmasına haklı da; bu konu ortaokul da okutuluyor.
Libya bombalanıyordu. NATO’nun orada ne işi var diyen de oydu, uçaklar İncirlikten, Çiğliden kalkıyordu, İncirlik Kaymakamını Obama’mı atamıştı.
Dünyayı yönetenler, yani seçilmişleri seçtirenler bakıyorlar atadıkları kişiler dünyayı yöneten kurumlara nasıl bakıyor? İMF’ye, Dünya Bankasına, UNESCO’ya, BM’ye,  NATO’ya, ETA’ya, NAFSA’ya v.s, v.s, daha uzun. Bunların kimisi köstek, kimisi yanlış adreslere götüren dümen örgütler, hiç birisinden 90 yıldır ne hayır gördük.
Koltuğa otururken evet, evet her şeye evet deyip sonra kıvırtanlara, başka türlü muamele ediyorlar.
Lâ diyene; bükemediklerine zaten evet demiyorlar onlara rağmen seçilirse, ki zor.  Sandık iradesine rıza göstermiş, millete saygılı poz ve rolleri ile hinliğe, hainliğe devam ediyorlar.
Bizde olmadı mı?
Mahalli seçimler esnasında iç politikamız siyasetine salatalık doğrayan Büyükelçisini daha zamanı varken geri çekmedi mi? Okyanus ötesi müttefikimiz, şerikimiz, stratejik partnerimiz v.s.
İşte Tırstıkları davranış budur.
Türkiye bazı boyunduruklarından kurtulma şansını yakaladı sanırım.
AB yolundan vazgeçebilir miyiz?
Nato’dan, belki bazı bölümlerinden çekilebilir miyiz?
BM’den sarfı nazar edebilir miyiz?
IMF’den borcumuz yok nasıl olsa, eyvallah diyebilir miyiz?
Dünya Bankasının sessiz ortağıyız, Sesimiz para etmiyor.
İşte Gazze…
Yüreğimiz daralıyor, iştahlardan kesildik Mübarek Ramazan helal lokmalarımız, boğazlarımızda düğümlendi. Yırttık kendimizi. Sonuç; Hiç?.
Hitlerin torunu Merkel ve Obama İsrail’in yanında.
Her saat bir bebek ölümünü gerçekleştiren, kendisinden gayrisini mahlukat gören arızalı eğitimi almış hasta beyinlinin yanında. 
Ceketi alıp gidebilir miyiz?
Cevapların hepside “HAYIR”sa, Bağımlı hale gelmişsiniz, klinik vakasınız AMATEM bile size çare olamaz.
Umut ve Çare;
Evet, Batı kulübüyle Antlaşmalarımız, anlaşmalarımız gizli ikili yazdıklarımız var, var, var. Bunlara dokundurtmazlar, ama yapacaklarımız var. Hem de çok.
            İşkodra’dan, Çin-Hind- Maçin’e kadar,
            Haydi gelin sıfırdan başlayalım.
            İşte sıfır Meridyen ve Ayasofya;
            İşte zamanın sıfırı olmak,
            Yeni günün başlangıcı olmak,
            Güne İstanbul zamanıyla başlamak,
            Ayasofya’nın kubbesinde ki Âlem’in Hilalinin içinden batıya bakmak.
            Kim bilir belki İMT’nin peşine İstanbul Lirası da gelir,

            Bu sıfır taşının altından daha neler çıkacak, neler??? 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder