Bülent ESİNOĞLU
PKK’yı terör örgütü olmaktan çıkaran altı maddelik yasa(6551)
Meclisten geçince, siyasi iktidar, CHP’yi kendi suçuna ortak etmiş olmanın
mutluluğunu yaşadı.
Bu sevinçle, bu yasaya dayanan yeni yol haritaları ve yeni
kurul ve kurumlar oluşturma çabasına girdi. İzleme Komitesinin belirleneceğini
açıkladı.
Bu yasa nedeniyle, gerek CHP’nin tabanında, gerekse MHP’nin
tabanında öncülerde, çok yoğun bir huzursuzluk başladı.
PKK’yı terör örgütü olmaktan çıkaran yasayı, CHP Anayasa
Mahkemesine götürmeyeceğini beyan edince, tüm umutlar Meclis dışı muhalefete
kalmış oldu.
PKK’nın güneydoğuda devlet gibi davranıyor olmasını,
Anayasal zemine oturtmanın adı; yol haritası olarak isimlendirildi.
Bu yolun sonunda, Birleşik Kürdistan’a varacağını uman PKK,
gidişattan çok memnun.
Aslında yol haritasını PKK önceden çizmişti. Şimdi AKP ve
CHP o yol üzerinden yürümeye devam ediyor. PKK’nın yol haritası ise; biraz
müzakere biraz silah olduğundan, garantiye alınmış bir yoldur.
Yazımın başlığına kriz sarmalı ismini vermiştim.
Üç krizi bir arada yaşayacağımızı söylemek gerekir.
Birinci kriz vatan krizidir. Çünkü ülkemiz, toprak
kaybetmekle karşı karşıyadır.
İkinci kriz; Siyasi iktidarın IŞİD’a verdiği desteğin
ülkemize yayıyılıyor olmasıdır. Bu krizin, sosyal krizi de, bünyesine alacağı
kesindir.
Üçüncü kriz ise; içinde bulunduğumuz bu karmaşa
nedeniyle, çok yüksek faiz dahi versek, Batıdan sermaye akışının duracağı veya
azalacağıdır. Avrupa’nın yaşamakta olduğu krizi de, buna ilave edersek, sıcak
para akışının daha da sıkıntılı olacağı anlaşılır.
Vadesi gelmiş borçların, yeni borç alınmaksızın ödenmesi
imkânsızdır. Zaten ekonomik kriz de buradan başlar. 60 milyar dolar cari açık,
230 milyar dolar 2014 yılında ödenmesi gereken borç var.
Cari açık döviz açığıdır. Yani yabacı paradır. Dışa bağımlı
sanayinin sürmesi, yarı mamul alması içim döviz gerekir.
Ülke bu krizlerin içine, şu üç saldırı sonucunda geldi.
Cumhuriyet ve laikliğe saldırı, güneydoğuyu Türkiye’den
koparma saldırısı yani Açılım ve Orduya Ergenekon saldırısı…
Amerika, Avrupa ve iktidarın birlikte hazırladıkları yol
haritası, bu üç saldırı ile hayata geçirildi.
Muhalefetin iktidara hem program hem de uygulamalar açısında
çok benziyor olması, umutsuzluğun artmasına sebep olmaktadır.
Umutsuzluğun asıl nedeni; bu siyasi iktidarın yarattığı
sorunları çözebilecek bir alternatifin olmamasıdır.
Mevcut partilerin programlarıyla Türkiye bu çıkmaza
girmiştir. Aynı programla çıkmazlardan çıkılamaz.
Borç almadan borç ödeyebilecek düzeni oluşturmaya mecburuz.
Aksi takdirde, toprak kaybına uğrayacağız. Zaten Bulamaç ve Eşek adaları başta
olmak üzere, 16 adamıza Yunan bayrağı ve Yunan askeri yerleşmiş durumdadır.
Öyle bir muhalefet ile karşı karşıyayız ki, bu adaların
iktidarın göz yumması sonucunda işgal edildiğini dahi gündeme
getirmemektedirler. Çünkü onlar da olaya aynı göz ile bakmaktadırlar.
AKP iktidarından önceki yıllarda, böyle bir durum olsa
Genelkurmay açıklama yapardı.
AKP böyle durumlara ordunun vesayeti dediğinde, Genelkurmay
da, hükümetten izin almadan acıkma yapamıyor.
Anlayacağımız, toprak ayamızın altından çekilecek ama
haberimiz olmayacak. Bu kadar AKP propagandasının arasından gerçeği görmek ve
onu açıklamak artık büyük bir mücadeleyi gerektiriyor.
28.8.2014, bulentesinoglu@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder