3 Eylül 2014 Çarşamba

PKK’yı silahlandıracak mıyız!? Bülent ESİNOĞLU

PKK’yı silahlandıracak mıyız!?
Bülent ESİNOĞLU
Açılım propagandası hızlandı, yoğunlaştı.
Medyanın Türk halkına karşı sürdürdüğü savaşta, Türk halkı artık düşünemez hale geldi.
PKK, IŞİD’a karşı savaş veren “milli kahraman” ilan edildi.
Irak’ta Türkmenlerin yaşadığı Emirli’yi (Amerli), sözde, PKK’lı keskin nişancılar temizlemiş!
Siyasi iktidar IŞİD’ı terör örgütü olarak ilan etmeyince, PKK’nın itibarı tavan yaptı.
AKP iktidarının IŞİD’a lojistik destek yaptığı, artık dünyanın kabul ettiği temel gerçek haline geldi. Çünkü şimdiye kadar “hayır böyle bir şey yok” diyen olmadı.
Birleşmiş Milletlere üye hemen hemen tüm ülkeler, IŞİD’ın terör örgütü olduğu konusunda birleştiler.
Ama ne hikmetse, Davutoğlu ve Erdoğan hala terör örgütü diyemedi.
PKK’nın Meclisteki temsilcisi Selahattin Demirtaş ise; “Türkiye PKK’ya silah yardımı yapmalı” dedi.
Gerekçesi de, PKK’nın IŞİD ile savaşıyor olmasıdır.
Medya bölünmeden yana olunca, her geçen gün PKK itibar ve meşruiyet kazanıyor.
 Türkiye kendisini IŞİD’a karşı savunamıyor. PKK Türkiye’yi savunuyor. Dolayısıyla, Türkiye PKK’ya silah versin.
Düşünebiliyor musunuz, Türk insanını getirdikleri yer, neresi oldu?
PKK’yı silahsızlandırmayacağız, silahlandıracağız.
Sen, IŞİD’a terör örgütü demezsen, Meclisinden PKK ile “muhataplık yasası” çıkarırsan, PKK da kahraman olur.
Bu ülke, bu iktidarı başında taşıyamaz.
46 insanımız hala IŞİD’ın elinde esirdir. Unutturmaya çalışıyorlar.
Davutoğlu, IŞİD canavarından söz etmiyor.
Hatta muhalefet, bilhassa Kılıçdaroğlu, IŞİD canavarından söz etmiyor.
Ama Suriye’ye bu canavar saldırıp, Suriye’yi kan gölüne döndürdüğünde, kalkıp Esad’a katil diyebilmişti.
İktidarıyla muhalefetiyle birlikte Açılım sevdasına düşünce, ister istemez PKK kahraman mertebesine yükseliyor.
Açılım Türkiye’yi Türk insanını çürütüyor. Kimliğini bulanıklaştırıyor. Ülkesinin ve kendisinin çıkarlarını göremez hale sokuyor.
PKK’ya silah bıraktırmak üzere çıkılan Açılım sürecinde, şimdi PKK’yı nasıl silahlandıracağız aşamasına geldik.
Org. Necdet Özel “bölünme kırmızı çizgimizdir” diyor. Diyor ama öyle bir yere doğru gidiyoruz ki, bölünmeyi Ordunun da durduramayacağı bir yere…
Bu siyasi iktidar döneminde, devlet darmadağın edildi.
Kimin adliye memuru, kimin savcı, kimin hâkim olduğu belirsiz hale geldi.
Kurumlar yıkıldı. Kişiler öne çıktı.
Öyle bir yere geldik ki, PKK IŞİD ile savaşsın ve bizi bir beladan korusun!
Açılım sürecini destekleyenler, bölünmeyi meşrulaştırmaya çalışanlardır.
Açılım süreci sürdükçe, meşrulaşıyor, itibarı artıyor. Terör devlet ilişkisinin ne olacağı bulanıklaşıyor.
Türkiye’nin bu hale gelmesinde, iktidar kadar Açılımı destekleyen muhalefetinde vebali çoktur.
Keşke ülkenin hiç muhalefeti olmasaydı da, millet kendi başının çaresine baksaydı.
Açılım süreci bölünme sürecidir. Türk halkını kendi çıkarları için direnemez hale getirme operasyonudur.
Dışarıdan(Irak’tan, Suriye’den) bir tehdit oluşuyor. Ülkenin güvenlik güçleri ortada yok. Ordu ne yapacağını bilmiyor. Türk halkı tehdide karşı uyarılmıyor.
Bu durum sürdürülebilir bir durum değildir.
Bölünmeyi ve geriye kalan Türkiye’ye, Yeni Türkiye denilmesini içime sindiremiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder