10 Eylül 2014 Çarşamba

HÜKÜMET BAŞKANI DAVUTOĞLU; Cemal ÇALIŞKAN

HÜKÜMET BAŞKANI DAVUTOĞLU
Cemal ÇALIŞKAN
“Açgözlü ile dost olma, ikram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez, üzülürsün. Görgüsüzle dost olma, Yol bilmez, yordam bilmez adabımuaşeret bilmez, sonra üzülürsün.” Şeyh Edibali
            Önce hükümeti ve başındaki Anadolu’nun yiğit evladı Başbakanımızı kutluyorum. Dış İşleri Bakını Mevlit Çavuşoğlu’na başarılar diliyorum. İlk dönem vekilliği döneminde çayını içip sohbet etme şansım olmuştu. Çavuşoğlu Bozkır’ın dağlarını ve köylerini, biz Bozkırlılardan daha iyi bildiğini sohbet esnasında öğrenmiştim. Davutoğlu iyi bir seçim yaparak Onu Dışişleri bakanı yaptı.  
            Yukarıda sözünü aldığım Şeyh Edibali’ öğütleri ve çocukken ninesinin söylediği sözler Sayın Başbakanımızın unutmaması gerekir.  İnsanların korkudan dolayı değil, sevgiden dolayı saygı duydukları insan olmasını diliyoruz. İstanbul’u Tayyip Beyin müteahhitlerine talan etme gevşekliğini göstermeyip mertliği ve dürüstlüğü devam ettiği sürece,  milletin hayır duası kendisiyle olduğuna inanması gerekir.
            Ankara’da yıllar önce Konya vakfının katkılarıyla, Konya’nın sorunlarını konuşmak üzere Rahmetli Faruk Sükan Başkanlığında toplantı yapılmıştı. Hatırlayabildiğim kadarıyla Konyalı Bürokratlara, Konya ile ilgili bilgileri ve projeleri soruldu. Bu toplantı Ramazan ayında bir iftar akşamıydı. Konyalı Bürokratların hiç birisi ne Konya’dan ne sorunlarıyla ilgili bilgiden bir söz söyleyemedi. Hiç bir çalışmalarının olmadığı da böylece anlaşılmış oldu.  Sadece o günden aklımda kalan Akörenli bir bürokrat yaptığı çalışmaları anlattı. Avrupa parasıyla projeleri destekleyeceklerini fakat ne Üniversitelerden ne Belediyelerden bu konuda bir proje çalışması yaptıramadığını üzüntüyle aktarmıştı.
            Sayın Başbakanımızın yakınında bulunan donanımsız ve çapsız yağcı insanlardan uzak durmasını dileriz. Böylesi memurları Konya ve çevresinden uzak tutmasını, yerlerine donanımlı Bürokratlarla Konya’yı ayağa kaldırmasını Konyalılar adına istiyoruz. Rahmetli Faruk Sükan Büyüğümüz o toplantıdaki konuşmasında, yaşlıların gece karanlığında yıkık kerpiçler arasındaki gördüğü saman çöpünü, gençlerin sabahın aydınlığında göremediklerinden söz etmişti. Bence esas burada Bakanın söz ettiği yaşlılar, yaşarken basiretli ömür tüketen hikmet sahibi olanlarını kastetmiştir. Çünkü yaşlı olup da hayatını heder edenler olduğu gibi genç yaşta hikmet sahibi olanlar da bulunmaktadır.
            İnancımızda ve kültürümüzde, Hikmet ve irfan çok yüksek yer işkâl ederler. Âlimlerimiz oldu ama o nispette Hikmet sahibi devlet adamlarımız hiç bulunmadı. 12. Hükümetin başı Ahmet Davut oğlu belki rahmetli Bakanımızın dediği gibi karanlık gecede bile yıkık kerpiçler arasındaki samanı görebilenlerdendir. Üniversite öğrencisi iken dostun biri Ona, her kesin kendisine fikir danışmasından dolayı, sen Şamansın demişti. Biraz dudak buruşturmuştu. Şamanın manası karanlıkta bile gören adam demektir. Böyle olmasını isteriz Türklerin Kınık boyundan olan bu evladımızın karanlıkta bile doğruyu yanlışı seçebilmesini dileriz.
            Şaman, Orta Asya’da Türklerin din adamlarına verilen isimdi. Toplumda Şamanların büyük mevki ve önemi vardı. Başı sıkışan onlara müracaat ederdi. Ahmet Davut oğlu öksüzlüğün verdiği ağırbaşlılıkla, çocukluk ve gençliğini şımarıklıktan uzak yaşayıp geçirmişti. Bu nedenle kendisini okumaya ve tefekküre adayıvermişti. Milletin hakkını en yakını bile olsa ayetin gereği yedirmeyeceğinize inanıyor ve güveniyoruz.
            Sözlerinin derinliği ve adil biri olarak tarihe yazılacağına inanıyoruz. Yeni başbakanımız her zaman felsefe derinliği ve hikmetli konuşmalar yapacaktır. Bundan önce duymuş olduğumuz sığ, derinliği bulunmayan sözleri duymayacağız. Bu millet çıkan sesin Hakkı müdafaa etmek için mi, ekosunu tatmin etmek için mi çıktığını artık fark edecektir. O zaman, Başbakanım Tamam diyecektir.  
            Araplar, Türkler sadece konuşur, İranlılar yapar sözünün doğru olmadığını artık anlayacaklardır. Davut Oğlu’nun boşuna konuşmayacağını dünya anlayacaktır. Buna hükümet fırsat vermeyecektir. Türk başbakanı içerideki popülaritesini artırmak için yüksek sesle dünyaya nizam vermeye kalkmayacaktır. Türkiye’nin Askeri ve ekonomi gücü bellidir. Tıpkı Rahmetli Enver Paşanın Anadolu’yu Ruslardan kurtarmak dururken, Asya Fatihliği düşünü kurduğu düşü kuranlar oldu.
            Amerikan’ın Almanya’yı dinlediği duyulunca, Marker açıklama istedi. Hemen Amerika özür dileyip dinlemeyeceği sözünü verdi. Âleme nizam veren Tayyip Bey bizi dinleyenlere karşı bağırıp esmedi. Vatan ve milletin namusu konusunda dilleri lal oldu. Uysallaştı. Eski yaptıklarını yapmadı. Mısır ve Suriye’deki olayları biz çözemeyiz. Çözdürmezler. Türk milleti bundan dolayı zarar görmüştür.

Daha da görecektir!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder