9 Ekim 2015 Cuma

TÜRK MİLLETİNE MENSUB GENÇLERE; A. Kemal GÜL

TÜRK MİLLETİNE MENSUB GENÇLERE
A. Kemal GÜL
Kendini Türk bilen, Türk duyan, Türk olmakla övünen ve tarihimize, yurdumuza, ulusumuzun yarınlarına inanan her yurttaşı Türk kabul eden, gerçekçi, insancı bir milliyetçilik anlayışı, amacı da ulus sınırlarımız içinde yaşayan Türk halkının kendi öz değerlerini temel kültürünü, çağdaş uygarlık ilkelerine göre işleyip geliştirmek, onu iç-dış bütün bağlayıcı, engelleyici öğelerden kurtararak ilerletmek refaha kavuşturmaktır.
            Meşhur şarkıcı FEDON “BEN RUM KÖKENLİ TÜRKÜM dedi de nesi eksildi. Hem etnik kökeninin hem de ulusunun adını söyledi. Bu ülkenin vatandaşı olmanın başka ulusu yok ki. Bu topraklarda Türk ulusu dışında bir başka ulusun varlığından bahsetmek, sınırlarımız içinde bir başka devletin varlığını kabul etmek demektir.
            Emperyalist devletlerin dahi övgüyle  andığı  ve kabul ettiği eşsiz komutan ve büyük lider ATATÜRK’ÜN önderliğinde Türk’ü ile Kürdü ile Çerkez’i ile Arnavut’u ile lazı ile… Vs oluşturduğu bu milletin kan dökerek, can vererek kurduğu devletin sınırları içinde yaşayan ahalinin adı “Türk milletidir” ve rejimi “cumhuriyettir” .
            Özellikle yarının gerçek aydınları gençler; bu asil millete mensubiyetle öğün çalış ve güven. Tahsil sürecinizde öz değerlerinizden taviz vermeden nitelikli ve fayda üreten birer seçkin olmanız ve şuurlaşmanız adına  engin tarihimizden, başarılı simalarımızdan kendinize  örnek alacağınız insanlar olmalı. Hedefiniz olmalı.
            Türkiye’de adet haline gelmiş göstermelik işlerden kaçının, sırf üniversite bitirdi desinler diye ananız babanız Amerika’da mastır yaptı diye öğünebilsin diyerek yüksek öğrenime gitmeyin. Sonunda ancak kendinizi kandırırsınız. Temel gayeleriniz kendinizin ufak çıkarları ötesinde, kendiniz dışında, bu ülke, bu ulus, Türk Dünyası, Avrasya, insanlık için olsun, yüksek hedefleriniz için çalışın. O zaman kendi durumunuz da kendiliğinden düzelecektir. Maddiyat ve maneviyatı dengeleyin.
            Formülünüz bilim “+” gönüldür. Bu iki kanadın biri eksik olursa ne kendinize ne de insanlığa hayrınız dokunur. Gündelik siyaset, çıkar grupları, dışarıdan güdümlü gizli veya açık cemiyetlerden uzak durun.
            Atatürk’ün dediklerini rehber edinin. Onları işte bu günler için demiş, yazmış. Türkiye’nin şerefli, refahlı, itibarlı ve bağımsız geleceği için Atatürk yolumuzu çizmiştir. Dış ülkelerden ve onların yerli kuyruklarından medet ummayın.
Gayeleri bize yardımcı olmak değil çıkarlarını korumaktır, milli menfaatlerinin gereğini icra etmektir. Türkün adını tarihte ilelebet yaşatacak sensin. Dünyanın neresinde olursanız olun kimliğinizi, Türk dilini, Türk tarih ve kültür bilincini binlerce yıllık geleneğini kaybetmeyin.
 Dış ülkelerde ne kadar kimliğinizi korursanız yabancılar da siz o kadar itibar edecektir. İnsana veya maddeye kul olmayın. ALLAHA samimi kulluk mükellefiyetinin ruhunu kavramaya çalışın.
            Başkasını taklit etmeyin. Kendi yolunuzu çizip azimle yürüyün. O zaman herkes sonradan sizi taklit edecektir. Eğitimde önce meslek, gerçek bir beceri, bir altın bilezik sahibi olmaya bakın. Ne yaparsanız yapını en iyisini yapın. Siyasetçinin, bilimcinin en kötüsü olacağınıza tamircinin parmakla gösterilen en iyisi olmak yeğdir.
Türk okuluna, eğitimin Türkçe verildiği okullara gidin. Konulara merak sarın, not için çalışmayın. O meslekte yararlı olacak bir yabancı dil öğrenin. Bülbül gibi konuşup yabancılardan ayırt edilemez hale gelmek hiç şart değil.
            Unutmayın ki Türk olmak bir kafa, gönül işidir. Türk kültürüyle, diliyle ata sevgisiyle Türk’tür. Soy sop meselesi karıştırarak o her şeyimizi borçlu olduğumuz şerefli atalarımızı karalamaya çalışan iç düşmanların kitaplarına, yaygaralarına kulak asmayın. Kültür genleri, ırk genlerinden daha önemlidir. Vatanı, milleti için her türlü fedakârlığa hazır bir taban gerekiyor. Bu taban son elli yılda hayli eritilmiş, kafası, gönlü karıştırılmış, birbirine düşen kesimler, dışa bağımlı sahte aydınlar içinde vatanın geleceğini düşünmeyen daha da acısı vurdumduymazlaşmış kalabalıklar oluşturulmuştur. Bu durumda gerçek bir önder çıkabilse bile başarılı olma şansı pek azdır. Şimdi yapılacak iş hızla bu toplumun yeniden kaynaşmasına, bilinçlenmesine vatanını, milletini kendisinden önce düşünen insanların çoğalmasına ön ayak olmaktır. Türkiye’yi tekrar Kuvay-i Milliye ruhu, Atatürk ruhu kurtaracaktır.”
            Türk’ün Türk’ten başka dostu yok der eskiler. Doğru bir sözdür. Ancak, dost ve müttefiklik adı altında Türk’ü kullanan emperyal güçler vardır. Son yıllarda ve bugünlerde İslam Coğrafyasında, bölgemizde oynanan oyunlara bakmanız yeterli bir kanıttır.
Devleti yönetme geleneğinden habersiz, içinde bulunduğu Tarih ve Kültürden habersiz, cumhuriyet değerlerine saldırarak beslenen muktedirlerin itibar gördüğü ülkemde müttefik dostlarımızın âli görüş ve yönlendirmelerine (!) ihtiyaç duyulmaz mı?
Biz bizi anlamalı gençliğimizi de aynı azim ve irade ile yetiştirmeliyiz. Bilimi ve kültürü koruyan genç bilim ve sanat insanlarının yoluna ışık tutmalıyız. 
Milli şuurla beslenerek âli görevlerini icra eden değerli öğretmenlerimize, aydınlarımıza saygı ve hürmetle selam olsun! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder