TÜRK MİLLETİNE MENSUB GENÇLERE
A. Kemal GÜL
Kendini
Türk bilen, Türk duyan, Türk olmakla övünen ve tarihimize, yurdumuza,
ulusumuzun yarınlarına inanan her yurttaşı Türk kabul eden, gerçekçi, insancı
bir milliyetçilik anlayışı, amacı da ulus sınırlarımız içinde yaşayan Türk
halkının kendi öz değerlerini temel kültürünü, çağdaş uygarlık ilkelerine göre
işleyip geliştirmek, onu iç-dış bütün bağlayıcı, engelleyici öğelerden
kurtararak ilerletmek refaha kavuşturmaktır.
Meşhur şarkıcı FEDON “BEN RUM
KÖKENLİ TÜRKÜM dedi de nesi eksildi. Hem etnik kökeninin hem de ulusunun adını
söyledi. Bu ülkenin vatandaşı olmanın başka ulusu yok ki. Bu topraklarda Türk
ulusu dışında bir başka ulusun varlığından bahsetmek, sınırlarımız içinde bir
başka devletin varlığını kabul etmek demektir.
Emperyalist devletlerin dahi
övgüyle andığı ve kabul ettiği eşsiz komutan ve büyük lider ATATÜRK’ÜN
önderliğinde Türk’ü ile Kürdü ile Çerkez’i ile Arnavut’u ile lazı ile… Vs
oluşturduğu bu milletin kan dökerek, can vererek kurduğu devletin sınırları
içinde yaşayan ahalinin adı “Türk milletidir” ve rejimi “cumhuriyettir” .
Özellikle yarının gerçek aydınları
gençler; bu asil millete mensubiyetle öğün çalış ve güven. Tahsil sürecinizde
öz değerlerinizden taviz vermeden nitelikli ve fayda üreten birer seçkin
olmanız ve şuurlaşmanız adına engin tarihimizden, başarılı simalarımızdan
kendinize örnek alacağınız insanlar olmalı. Hedefiniz olmalı.
Türkiye’de adet haline gelmiş
göstermelik işlerden kaçının, sırf üniversite bitirdi desinler diye ananız
babanız Amerika’da mastır yaptı diye öğünebilsin diyerek yüksek öğrenime
gitmeyin. Sonunda ancak kendinizi kandırırsınız. Temel gayeleriniz kendinizin
ufak çıkarları ötesinde, kendiniz dışında, bu ülke, bu ulus, Türk Dünyası,
Avrasya, insanlık için olsun, yüksek hedefleriniz için çalışın. O zaman kendi
durumunuz da kendiliğinden düzelecektir. Maddiyat ve maneviyatı dengeleyin.
Formülünüz bilim “+” gönüldür. Bu
iki kanadın biri eksik olursa ne kendinize ne de insanlığa hayrınız dokunur.
Gündelik siyaset, çıkar grupları, dışarıdan güdümlü gizli veya açık
cemiyetlerden uzak durun.
Atatürk’ün dediklerini rehber
edinin. Onları işte bu günler için demiş, yazmış. Türkiye’nin şerefli, refahlı,
itibarlı ve bağımsız geleceği için Atatürk yolumuzu çizmiştir. Dış
ülkelerden ve onların yerli kuyruklarından medet ummayın.
Gayeleri
bize yardımcı olmak değil çıkarlarını korumaktır, milli menfaatlerinin gereğini
icra etmektir. Türkün adını tarihte ilelebet yaşatacak sensin. Dünyanın
neresinde olursanız olun kimliğinizi, Türk dilini, Türk tarih ve kültür
bilincini binlerce yıllık geleneğini kaybetmeyin.
Dış
ülkelerde ne kadar kimliğinizi korursanız yabancılar da siz o kadar itibar
edecektir. İnsana veya maddeye kul olmayın. ALLAHA samimi kulluk
mükellefiyetinin ruhunu kavramaya çalışın.
Başkasını taklit etmeyin. Kendi
yolunuzu çizip azimle yürüyün. O zaman herkes sonradan sizi taklit edecektir.
Eğitimde önce meslek, gerçek bir beceri, bir altın bilezik sahibi olmaya bakın.
Ne yaparsanız yapını en iyisini yapın. Siyasetçinin, bilimcinin en kötüsü
olacağınıza tamircinin parmakla gösterilen en iyisi olmak yeğdir.
Türk
okuluna, eğitimin Türkçe verildiği okullara gidin. Konulara merak sarın, not
için çalışmayın. O meslekte yararlı olacak bir yabancı dil öğrenin. Bülbül gibi
konuşup yabancılardan ayırt edilemez hale gelmek hiç şart değil.
Unutmayın ki Türk olmak bir kafa,
gönül işidir. Türk kültürüyle, diliyle ata sevgisiyle Türk’tür. Soy sop
meselesi karıştırarak o her şeyimizi borçlu olduğumuz şerefli atalarımızı
karalamaya çalışan iç düşmanların kitaplarına, yaygaralarına kulak asmayın. Kültür
genleri, ırk genlerinden daha önemlidir. Vatanı, milleti için her türlü
fedakârlığa hazır bir taban gerekiyor. Bu taban son elli yılda hayli eritilmiş,
kafası, gönlü karıştırılmış, birbirine düşen kesimler, dışa bağımlı sahte
aydınlar içinde vatanın geleceğini düşünmeyen daha da acısı vurdumduymazlaşmış
kalabalıklar oluşturulmuştur. Bu durumda gerçek bir önder çıkabilse bile
başarılı olma şansı pek azdır. Şimdi yapılacak iş hızla bu toplumun yeniden
kaynaşmasına, bilinçlenmesine vatanını, milletini kendisinden önce düşünen
insanların çoğalmasına ön ayak olmaktır. Türkiye’yi tekrar Kuvay-i Milliye
ruhu, Atatürk ruhu kurtaracaktır.”
Türk’ün Türk’ten başka dostu yok
der eskiler. Doğru bir sözdür. Ancak, dost ve müttefiklik adı altında Türk’ü
kullanan emperyal güçler vardır. Son yıllarda ve bugünlerde İslam
Coğrafyasında, bölgemizde oynanan oyunlara bakmanız yeterli bir kanıttır.
Devleti
yönetme geleneğinden habersiz, içinde bulunduğu Tarih ve Kültürden habersiz,
cumhuriyet değerlerine saldırarak beslenen muktedirlerin itibar gördüğü ülkemde
müttefik dostlarımızın âli görüş ve yönlendirmelerine (!) ihtiyaç duyulmaz mı?
Biz
bizi anlamalı gençliğimizi de aynı azim ve irade ile yetiştirmeliyiz. Bilimi ve
kültürü koruyan genç bilim ve sanat insanlarının yoluna ışık tutmalıyız.
Milli
şuurla beslenerek âli görevlerini icra eden değerli öğretmenlerimize,
aydınlarımıza saygı ve hürmetle selam olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder