1 Ekim 2014 Çarşamba

Rum AP Milletvekili Sapıttı & Rusya-AB-Doğalgaz Üçgeni; Ata ATUN

Rum AP Milletvekili Sapıttı
Ata ATUN
Rumların ve Yunanlıların geçmişten gelen Türklere karşı olumsuz bakış ve duyguları, gerek Kilisenin ayinlerde, gerekse de Eğitim Bakanlıklarının tarih kitaplarına çıkmamak üzere ektikleri "Türk düşmanlığı tohumları"yla, 21. yüzyıla girmiş olmamıza rağmen halen azalmış değil.
Sizi Rum zannedip söyledikleri ile Türk olduğunuzu fark edip söyledikleri arasında taban tabana zıtlıklar var. Biri içten gelen gerçek duygular, diğeri de yapmacık, göstermelik olanı.
2003-2004 Annan Planı görüşmeleri döneminde ortak çalışma ve barış kültürünü aşılamak için ABD'ye davet edilen Kıbrıslı Türk ve Rum kadınlar arasında yer alan bir kadın okurumun bana, açık adı ve soyadı ile emil vasıtasıyla yazılı gönderdiği bir anısı, Rumların yüreklerindeki bu olumsuz duygunun hangi boyutta olduğunu gözlerimin önüne sermişti.
Kendi aralarında sürdürdükleri bir sohbet sırasında, söz konusu okurumun çok iyi düzeyde Rumca bildiğinin farkında olmayan Rum katılımcı kadının, okurumun yüzüne baka baka ve gülümseyerek, yanındaki Rum arkadaşına Rumca hitaben "fırsatını bulunca bunların hepsinin ..........eceğiz" sözleri, okurumdadüş kırıklığıyla beraber  travma yaratmış, arkadaşı olarak geçinen Rum kadınının da içindeki gerçek düşünceleri ortaya koymuştu. Okurum, "binlerce kilometreyi boşuna geldiğimi o an fark ettim" diye sonlandırmıştı bana gönderdiği mesajını.   
Bir taraftan Rum Ortodoks Kilisesinin dikenli vaazları, diğer taraftan da Rum Eğitim Bakanlığının olumsuz yöndeki çabaları ile Kıbrıslı Rumların beyninde Türk ve Türkiye düşmanlığı artık paranoya haline dönüşmüş, en üst düzeyde görev yapan Kıbrıslı Rum'dan, en alt düzeydekine kadar.
DİSİ’nin Avrupa Parlamentosu'ndaki temsilcisi AP Milletvekili EleniTheoharus'un, Avrupa Parlamentosunda Türkleri ve Türkiye'yi kötülemekten başka bir işi yok. Son 6 senedir Avrupa parlamentosunda yaptığı konuşmalara bakıyorum,  Parlamento Başkanına ve Komiserlere (Bakanlara) hitaben yazdığı mektup veya dilekçeleri okuyorum, hepsi de istisnasız Türkler ve Türkiye aleyhine. İçleri de gerçek olmayan varsayımlar ve hurafelerle dolu. Bir tanesi olsun Kıbrıslı Rumların sosyal veya da ekonomik çıkarları ile ilgili değil. Ya kafası basmıyor, ya bilgisi yeterli değil, ya da içindeki paranoya aklını başından almış. 
Bayan Theoharus, belli ki iç tribünlere oynuyor ve Avrupa Parlamentosunda bulunuş amacı da hiç durmadan Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye'nin aleyhine konuşmak, gerçek olmayan hayali savlar öne sürmek ve Avrupa Parlamentosunda Türk düşmanlığını yaymak ve Kıbrıslı Türkler ile Türkiye'yi tanımayan yeni üyeler üzerinde olumsuz etki yaratmak.   
Geçen hafta yaptığı konuşma tam bir yüz karası. İçinde karalama var, uydurma var, iftira var ve de kafadan atma var.
BayanTheoharus konuşmasında, hiç sıkılmadan ve de yüzü kızarmadan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın "KKTC’de İslam Devleti kurma çabası" içerisinde olduğunu, KKTC’deki ibadet yerlerinin,  kendi kullandığı kelimelerle, "mantar gibi çoğaldığını" ve bir diğer deyişle, KKTC’nin "İslami tehdit altında" olduğunu savunuyor.
Hatırlatalım; Kıbrıs'ın güneyinde yaşayan Rumlar-ve Türkler- 23 Nisan 2003 tarihinden itibaren KKTC'ye/Rum kesimine geçmek istediklerinde sınır kapısında "Muhaceret Formu" doldurmak zorundalar. Yaptığım araştırmada bayanTheoharus'un, son birkaç yıl içinde KKTC'ye hiç giriş yapmadığını tespit ettim.    
Şimdi sormazlar mı adama; İnsan hiç gitmediği bir yer ile ilgili nasıl değerlendirme yapabilir, konuşma yapabilir ve de ileriye dönük kesin bir saptamada bulunabilir? Demek art niyetli olunca, bunların hepsi yapılabiliyor, hayal gücü çalıştırılarak...
***
Rusya-AB-Doğalgaz Üçgeni
Ata ATUN
Enerji, tüm kaynaklarını hoyratça kullanılıp tüketmiş olan Avrupa için çok önemli. Buna karşın, Rusya için Avrupa Birliği’nin, Ukrayna yüzünden Rusya'ya yaptırım uygulaması ve gaz alımını durdurması çok da önemli değil.
Bunun için birkaç neden birden var.
AB, doğalgaz alımını durdursa bile, Rusya'nın Hindistan ve Çin ile yapmış olduğu yeni anlaşmalar nedeni ile ürettiği gazını satmakta şimdilik hiç bir sorunu yok. 
İkinci ve önemlisi ise Rusya ile BP'nin yakın ve çıkara dayalı ilişkisi.
Doğalgazın Avrupa'ya satışının organizatörü ve başoyuncusu olan BP aynı zamanda da Rusya'da önemli olarak addedilecek işler yapmakta. Ne BP Rusya'ya kazık atabilir, ne de Rusya BP'den vazgeçebilir.
AB'nin Rusya'ya alternatifsiz olarak bağımlı olmasının önüne geçmek için yıllar önce başlatılan çalışmalar Azeri gazının AB'ye ulaşması şeklinde sonuçlandı ve "Güney Gaz Koridoru" olarak adlandırıldı.    
Azerbaycan'ın Münhasır Ekonomik Bölgesi içinde yer alan ve Bakü'nün 60 km. güneyinde bulunan Şahdeniz sahasından ikinci faz doğalgazın çıkarılmasının temelleri daha geçen hafta atıldı. Bu temel aynı zamanda "Güney Gaz Koridoru"nu reel olarak hayata geçirmenin ilk adımı ve aşaması.
Yunanistan sınırına kadar 1841 km uzunluğunda olan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı'nın (TANAP) yapımına ise, herhangi bir aksilik çıkmazsa, gelecek yıl ilkbahar aylarında başlanacak. TANAP'ın devamı olan Trans Adriyatik Boru Hattı (TAP) ise 870 km. ve İtalya sahillerinde son buluyor.
"Güney Gaz Koridoru"nun Rusya için bir tehdide dönüşmesi şimdilik uzak bir olasılık. Avrupa Birliği’ne faydası, alıcı fazlalığı ve seçme şansı yaratması. Ama Azeri gazının Avrupa Birliğinin doğalgaz gereksinimini tümden ve tek başına karşılaması olanaksız ve zaten böyle bir durumda da Rusya, Azerbaycan üzerinden buna izin vermez.
Şimdilik yapılan zamanlama takvimine göre Şahdenizi doğalgazının, Türkiye-Yunanistan-Arnavutluk-İtalya güzergahından Avrupa'ya ulaşması ancak 2018 yılı sonlarında gerçekleşebilecek. Hedef ise ilk yıl bu hattan 16, 2023 yılında 24 ve 2026 yılında da 31 milyar metreküp gazın Avrupa'ya akması.  Yıllık artış miktarının, yaklaşık 4 milyar metre küp civarında olacağı öngörülmekte.
Her yıl Türkiye, kendi topraklarından geçecek olan bu hattan, yıllar içinde orantısal olarak artacak şekilde, ilk başta 6 milyar metre küp doğalgaz satın alımı yapacak. Proje Türkiye için çok önemli. Türkiye'ye siyasi ve strateji güç kazandırırken,  50 milyar dolarlık da katma değer yaratacak. AB'nin gelecekte enerji problemi yaşamaması konusunda Türkiye artık önemli bir rol üstlenmiş durumda.
AB ve Türkiye, günümüzde enerji gereksiniminin büyük bir kısmını bölgedeki tek kaynak olan Rusya'dan karşılıyor. Bu nedenle de günümüzde AB'nin ve Türkiye'nin Kafkasya ve Asya politikaları, büyük oranda Rusya'yı gücendirmeme seviyesinde. 
BP'nin yaptığı kapsamlı araştırmaya ve yayınladığı raporda göre, Avrupa'nın geleceğe dönük olarak doğalgaz gereksinimi artış, üretimi de azalma göstermekte. 
Günümüzde AB, Rusya'ya göbeğinden bağlı. Bu nedenle de Ukrayna konusunda pek de yaptırım içeren adımlar atamıyor. Eğer AB'nin Rusya'ya böylesi bir enerji bağımlılığı olmasaydı, Ukrayna konusunda daha farklı, şahince ve yaptırımcı davranabilirdi…
Ata ATUN
e-mail: ata.atun@atun.com

http://www.twitter.com/ataatun

http://www.ataatun.org 

Facebook: Ata Atun

1 Ekim 2014
***
T.C. ve KKTC'de Yüksek Öğrenim ile ilgili Resmi kuruluşlar ve Üniversitelerin Etik kurulları, Ata Atun intihal ile ilgili herhangi bir akademik bulguya rastlamamıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder