MADIMAK
YANIYOR…
Arzu KÖK
"Ya Allah bismillah Allahu
ekber!" diye
bağırarak geliyorlardı. Polisten korkuları yoktu. Devletten falan da hiçbir çekincesi
olmayan, sözüm ona "medeni
cesareti" son derece fazla, son derece "cesaretlendirilmiş" bir kesimdi bunlar.
Bir oteli
içindekilerle birlikte ateşe verdiler. 37 can yakıldı bu alevler içinde. Masum
insanlar öldürüldüler. Yakanlar ise ellerinde ateşlerle cadı avına çıkacak
kadar cesurdular. "Sünni ve ölümüne
kadar inançlı” oldukları için sarsılmaz bir iktidarları, bu yüzden de
sonsuz yakma, yok etme, yıkma hakları vardı.
Sivas’ta Madımak
Oteli’nde çoğu sanatçı 37 insanını, Türk aydınını yaktılar. Bu ülkenin
sanatçılarına, aydınlarına kastedenlere ne oldu? Ne yapıldı, yapılabildi?
Özgürce dolaşıyorlar hala aramızda. "Fikirleri
iktidarda" olduğu için mi bu kadar şefkat gösterdi emniyet kuvvetleri
ve yargımız? Öyle değilse eğer, bir kaç soru sormak istiyorum: Nerede bu
devlet? Nerede bu insanlar?
Düşünün, DİSK' e bağlı 500 işçi valiliğin
önüne gidip 1 Mayıs mitinginde dövülen arkadaşlarının hesabını sorsaydı...
Düşünün, Ankara'da 100 öğrenci Emniyet'
in önüne gidip slogan bile atmadan sadece dursalardı...
Ne olurdu
dersiniz? Onlar da Türk aydınlarını diri diri yakanlar kadar şefkate mazhar
olurlar mıydı? Ya da boş verin bunları kendinizi düşünün: Gidip herhangi bir
karakolun önünde tek başınıza herhangi bir şey için hesap sormaya kalksanız
size bu kadar iyi davranılır mıydı?
Orta Anadolu'da
yıllardır gördüğümüz, kabullenilen ve muktedir çevrelerce övülen siyasi ve
toplumsal atmosferin bir sonucudur bu. Ve sonuç, insan yakmak için ava çıkan
katiller! Galeyan diye açıklanmaz bu durum.
Hafife alındıkça
ağırlaşan sorunlar bunlar. Gündem yoğun koşuşturması içinde boğulduğumuzdan görmediğimiz,
görmeyince de gözümüzün daha yakınında biten ve nihayetinde bir gün sizin veya
benim evimin de yakılmasına neden olabilecek sorunlar... Bu nedenle de bu
olaylar unutulmamalı, unutturulmamalıdır.
Yıllardır bu
amaçla Sivas’ ta yakılan Madımak Oteli’ nin müze yapılması konusunda
aydınlarımızın yoğun bir gayreti vardır. Ancak yıllarca böylesi bir şeye izin
verilmedi. Ancak bu yıl alınan bir kararla Madımak Oteli’nin müze yapılmasına
izin verildi.
Atatürk’ün, “Efendiler! Hepiniz milletvekili
olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz… Hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz. Ancak
sanatçı olamazsınız…” özdeyişi sanatçının ne demek olduğunu, sizce de
açıkça anlatmıyor mu?
Kimilerine ve özellikle
de son kültürel yozlaşma kriterlerine göre; Ülkemizde sanatçı çok kolay
yetişiyor zaten! Hatta ağaçtan toplar gibi rahatça toplayabilirsiniz. Hal böyle
olunca niye ölen sanatçıların hesabı sorulsun ki. Hem sanatçı, aydın başa
beladır. Özgürdür. Özgürlükçüdür. Düşüncesini açıkça ortaya koyar.
Susturamazsınız kolay kolay. Bunların birkaçından kurtulunmuş. Ne diye onları
öldürenler cezalandırılsın ki? Hem sağ olanlar dururken ölülerle niye
ilgilensin ki hükümet. İşte bu zihniyetle hareket eden insanlar yazık ki
iktidara geliyor yıllardır. Artık bu zihniyetlere dur demenin vakti gelmedi mi?
Cehaletin hakimiyetinin önüne set çekmenin zamanı gelmedi mi?
Sivas’ta:
Madımak yanıyor…
37 can yanmış,
kül olmuş…
Hükümetler,
insanlarımız suskun…
Seyrediyorlar olup
bitenleri…
Böyle giderse
bir gün sıranın
Onlara da
gelebileceğini…
Göremiyorlar
hala…
ARZU KÖK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder