5 Haziran 2014 Perşembe

BAYRAMDA ŞEHİT VE GAZİLER YOK; Cemal ÇALIŞKAN

BAYRAMDA ŞEHİT VE GAZİLER YOK
 Cemal ÇALIŞKAN
Bir insan niye öldüğünü ve niye öldürdüğünü bilirse, yaratılışın ve Yaratıcının bir emri olduğuna bilinçli inanırsa, böylesi bir savaşçının önünde demirden kala’lar, ölüm kusan makineler durabilir mi? İşte, özellikle İslam’la şereflenen Müslümanlarda bu iki duygu savaşlar meydanlarında daha bir açığa çıkar. Bu inanç sahabelerden başlayıp aynı yolun yolcusu inanç sahipleri bu inancı devam ettireceklerdir. İslam tarihi böylesi kahramanların yüzlercesini binlercesini görmüştür. Günümüzde iktidarın eliyle mi, nedense gazi ve şehitlikle ilgili ayet ve hadislere ne camilerde ne de milli kutlamalarda yer vermezler. Haydi, Atatürk ve onun milli düşüncesini unutturmaya kalkıştınız, bari vatanımızın bağımsızlığını devam ettirebilmesi için gazilik ve şehitlikle ayetleri milletin evlatlarına ve topluma anlatın ki, PKK karşısında bu insanlar yılgınlığa ve yeise düşmesinler. Böyle olmadığından diğer yönden bu kahramanların bazıları devlet tarafından cezalandırıldığından sayıları çok azalmıştır. İşte İstanbul’u fethe çıkan kahramanlara konuyla ilgili ayetler ve hadisler beş vakit namazla birlikte anlatıldığı için İstanbul’un fethi gerçekleştirilmiştir. Günümüzde PKK karşı savaşan askerlerimize niçin ve neden savaşıldığı anlatılmış olsaydı, şimdi barış denilen rezaletle devletin ve onun kahramanlarının şerefleriyle oynayanlara izin verilmezdi.
            İşte kutsal ve güzel şehir olan İstanbul’un fethinin 561. senesini kutladığımız günümüzde böylesi kahramanlara milletimizin ihtiyacı vardır. Şehit kelimesi Kuranda 35 yerde geçmektedir. Şehit ismi Allah’ın 99 isimlerinden biridir. Şüheda şehidin çoğuludur. Şüheda ise, Kuranda 20 yerde geçmektedir. Şehitlik öyle büyük bir mevkidir ki, Allah’ın şehitlere tanıdığı imtiyazları bu halka milli zafer günlerimizde her mekân anlatmalıyız. Milletler şehit, gazi ve kahramanlarıyla var olurlar. Kahramansız, şehitsiz ve gazisiz milletler yaşamazlar. İşte şehitlere tanınan imtiyazlar:
            1-     Şehitlerin ruhlarını Allah alırken melekler hazır bulunur. Peygamberler dâhil diğer insanların ruhunu Azrail alır. 2- Hiç kimse cennete girdikten sonra yeniden dünyaya dönmeyi şehitlerden başkası istemez. 3- Şehitler, şehit olduğu esnada bütün günahları af olunur. 4- Ölürken şehide Cennetteki makamı gösterilir.5-Kabir azabından muaf olur.6-Akrabasından 70 kişiye şefaat eder. 7- Peygamberler yıkanırlar, kefenlenirler. Şehitler bir görüşe göre yıkanmaz ve namazları bile kılınmaz. Özellikle kanlı elbiseleriyle defin olunur.8-        Her ölene Peygamber bile olsa, öldü denir, şehitlere öldü denmez. O Rabbin yanında diridir, rızklandırılır. 9-Peygamberler dâhil, şefaat edecek olanların hepsi ahrette şefaat eder. Şehitler ise, her gün şefaat ederler. Hatta gerekli olduğunda bedenleşerek cepheye savaşa giderler.10- Allah şehitlere cennette altından kanatlar takar ve akla gelmeyen nimetlerle ikramlar eder. Ayrıca ayete göre, şehit bu nimetleri kendisinden sonraki şehitlere bildirir.
            2-     Onların savaşa istekle katılmalarını sağlarlar. Şehitlerin cennetteki makamları, kabirde bulunan anası-babası, evlatlarına ve kardeşlerine gösterilir. Şehitlerin bedenleri toprak, ruhları cennettedir. Fakat toprak şehitlerle birlikte, âlimlerin, Enbiyanın, müezzinlerin, hafızların ve camileri imar edenlerin bedenlerini de yemez. Şehitlerin başlarına yakuttan taç giydirilir. 72 huriyle evlendirilir. Kılıçlar “cennetin anahtarıdır” Kılıçsız şehit ve gazi düşünülmez.
            Hz. peygamber efendimiz, İstanbul’un fethiyle ilgili hadisin sahih olup olmadığı konusuna girmeden İslam’ın iki kaynağı olan Kuran ve sünnete göre, Fetih ruhunu taşımak bütün Müslümanlara farz kılınmıştır. Fetih ruhunu taşıyanlar şehitlik ve gaziliği de taşıdığının bilincinde olmalıdır. Çünkü Peygamberin arkadaşlarını düşmanlarına anlatanlar, şöyle tarif ediyordu. “ Onlar, Sizin dünyayı yaşama özleminizden daha çok şehit olup cennetteki kazacakları makamların özlemini çekiyorlar”. Ölümden korkmayan insanla mücadeleye girmek demek, savaşı baştan kaybetmek demektir.
            Bu nedenle kaybedecek bir şeyi olmayanlardan korkun demişlerdir. İnanan insan kaybedecek bir şeyi olmadığı gibi kazacağı büyük bir dava ve cennet vardır. Kuran’da ”Allah müminlerin canlarını, mallarını cennet karşılığında satın aldığını” bildirmiştir. “Allahtan daha doğru sözlü olan kim olabilir?” İşte bu nedenle o çok küçük sayıdan ibaret ordular, çok sayıdaki orduları mağlup etmişler. Bugünkü yaşadığımız toprakları bize vatan yapmışlardır.  Her sene 29 Mayıslarda İstanbul’u kutlama gösterisiyle bu ruh taşınmış olmaz. Mayıs ayı, Türk milletinin çok zaferler kazandığı bir zaman dilimi olarak tarihe geçmiştir.  Gençliğimizde, Türklük ve Müslümanlıktan söz ederlerdi. Hak yol İslam yazacağım marşını söylerdik. İstiklal Harbini başlatan ruh, FETİH RUHU olduğu unutturuluyor. Devlet, siyasilerin oyuncağı haline gelmiştir. Günümüzde oynana oyunları görüp de böyle olmadığını söyleyebilir misiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder