MERSEDES AZ BİLE
Yalçın KOÇAK
Son
zamanlarda siyasal musikimizin makamı değişti, belden aşağı vurmalı bir dönemin
sonunda budamalı bir yöntemin uygulanmaya başlandığı haysiyetsizliğin diz boyu
ve karaktersiz kuvvetlerin misliyle arttığı bir sufli dönemden geçiyoruz.
27
Mayıs lanetinin yıl dönümünde itibarı hepimizce yüksek tutulan Diyanet İşleri
Başkanlığımız üzerine yapılan bir mersedes ile itibar bozma operasyonuna alet
olan çanak tutan bunu yazan çizen kovalayan İsmi Ahmet, Mehmet olanlara bir
çift lafım var. Dönmelere, gizli kriptolara bir lakırdım yok, olamazda; onları
ancak tebrik ederim, vazifelerini fevkalade iyi şekilde yapmaktalar, bravo
derim.
Üniversitelerde
itibar komadılar, Ergenekon, Balyoz dediler birilerinin haddi bildirilirken
kurumları itibarsızlaştırma edebi dil ve kaidelerini kullandılar, Hukuk
camiasına olmayan saygıyı kurumlarına da iblağ ettirdiler.
19
Mayıs 1919 da Samsuna çıkan Mustafa Kemal Başkanlığında ki Anadolu direnişini
teşkilatlandırmakla vazifeli heyet Erzurum ve Sivas kongrelerini tamamlayarak
yorgun argın toz toprak içerisinde Ankara'ya gelirler. Milli Mücadelenin
karargahı Ankara olacaktır. Heyet beş parasızdır. Ankara Müftüsü Rıfat BÖREKÇİ
hoca, Hacı Bayram camisinde Milli Mücadele için ilk vaazını verir ve
yardım sergisi açar; toplanan yardım paralarını da bir peşkire bohçalar götürüp
Ankara'ya intikal eden heyetin başına teslim eder.
Cumhuriyetin
kuruluş şartlarını bilmeden Cumhuriyetçi olma lüksümüz olmamalı.
Haysiyet, şeref, namus, fazilet ve erdemin muhafızı olan bu
rejimin korunurken kırılmasına ve zarar görmesine sebebiyet verecek fitnelere,
fillere ve eylemlere neden oluruz.
Bir
Mercedes üzerinden Diyanetin Başkanı Görmezi mi yıpratmaktır gaye?,
Yoksa; Diyanet İşleri
Başkanlığımız'mıdır hedef?
Türkiye'nin tek temsilcisi olduğu
Sünni İslâm'mıdır hedef?
Hedef te; İslam mı vardır,
Türkiye mi??
Paketleri açmadan ambalajı
dikkatle inceleyelim, bu pakette bomba da olabilir?. Paketin bağı İngiliz
siciminden, kağıdı papirüs hamurundan. Aman dikkat.
Önce Arnoldo TOYNBE'yi okuyalım.
1917 de Amerikalılara yazdığı bir savaş propaganda metninde şöyle diyor.''Size
kalan Kuzey İslamı, Biz Güney İslam'ını hallettik (Eş’ari bölgesini
kastediyor.) Bir şeyhi satın alır, işinizi görebilirsiniz. Asıl olan Kuzey İslâm’ı
Horasan-İstanbul hattıdır. Bu hat her an Mustafa Kemal gibi bir devrimci
çıkarır.(Yesevi- Maturidi çizgisi)
Şimdi Mustafa Kemalin Elmalılı
hocaya cebinden tefsir parası verirken üzerine basa, basa; ''Hanefi
mezhebi ve Maturidi itikadı üzerine yaz hoca'' talimatını en azından ben
önemini daha iyi kavrıyorum, bizim için hayati değerde ki bu kırmızı hatları
kan dökmek pahasına korumamız gereğini daha iyi anlıyorum. Yeşil kuşakta
kullanılmış olanların tövbe şansları varken çok istiğfar etmeleri gerektiğine
inanıyorum. Unutmayalım biz Toynbeenin öğrencileriyiz diyen çok adam var
etrafta, kimler mi; Huntington, Brezinski, Fukayama, T.Fridman ve sahnede
G.Fuller yeterli mi? Şirket çalışıyor.Wellington house faaliyette.
Hedef; İtikadi ve Siyasi
Amentümüzdür...
Cumhuriyetin
kuruluşu bir üçlü Trimvuaradır.
Cumhurbaşkanlığı, Diyanet İşleri
Başkanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa
Kemal'dir Diyanet işleri başkanlığı ile Genel kurmay Başkanlığı aynı kanunla
kurulmuşlardır. Mübarek adamlar sanki bu günleri görmüşlerde mürekkep
yapmışlar. Bu da başlı başına ayrı bir yazı konusudur.
Diyanetin
başına Milli Mücadelenin ilk hutbesini veren Ankara Müftüsü Rifat BÖREKÇİ hoca
getirilir. (Gazeteci Nuriye Atabey'in Büyük dedesi,) Genel Kurmaya da
bildiğiniz gibi Mareşal Fevzi Çakmak paşa getirilir.
Börekçi
hocanın maaşı Fevzi paşanın ısrarı ve önerisi üzerine Genel Kurmay Başkanı
Maaşından 5 lira fazla yazılır ''Önemli de bir sebep vazedilir''. Buyurun bu
günü sosyal ve özlük haklar açısından inceleyin. Mesele maaş değil, statü. Ehem
mi, Mühim me tercih??
Üç
başkanın İkincisi, inceliği ve zekayı anlayabilmemiz lazım. Millete, sivile ve
demokrasiye verilen değeri görmemiz lazım.
Şimdi
siz karar verin Genel Kurmay garajı Mersedes galerisi gibi olacak , Yatlar,
katlar, uçaklar, uşaklar olacak. Diyanet işleri başkanı üniforması sayılan
cüpbesi ile yolda araba itecek. Atatürk'ün cumhuriyeti bu mu? Bu işler 27
mayısla bitti beyler; Rahmet olsun Ruzi Nazar'ın ifadesi ABD İngiliz geri
planlı 27 mayıs darbesi önce Atatürk'ün Anayasasını yok etti babalarımız sustu
bu günlere geldik, Maşanın pardon Paşanın eskisinin zırhlı A8i olacak ve
rahmetli Börekçi'nin halefine Mersedes az bile.
Bu ülkede ne zaman İmam, Öğretmen
ve Asker aynı safta dirsek teması durursa; pusulası bozuk gemi gibi ifrattan, tefrite
savrulmaktan kurtuluruz.
Siyaseten fikri mutasyona
uğratıldığımız için kerrat cetvelimizde bozuk bir türlü doğru sonucu
göremiyoruz.
İlmimizde
yarım, Aklımızda, Fikir de üretemiyor, sorgulayamıyoruz da...
Hem maocu olup hem ulusalci olmak. Tam bir komedi...
YanıtlaSilHem maocu olup hem ulusalci olmak. Tam bir komedi...
YanıtlaSil