3 Haziran 2015 Çarşamba

MERSEDES AZ BİLE, Yalçın KOÇAK

MERSEDES AZ BİLE
Yalçın KOÇAK
            Son zamanlarda siyasal musikimizin makamı değişti, belden aşağı vurmalı bir dönemin sonunda budamalı bir yöntemin uygulanmaya başlandığı haysiyetsizliğin diz boyu ve karaktersiz kuvvetlerin misliyle arttığı bir sufli dönemden geçiyoruz.
            27 Mayıs lanetinin yıl dönümünde itibarı hepimizce yüksek tutulan Diyanet İşleri Başkanlığımız üzerine yapılan bir mersedes ile itibar bozma operasyonuna alet olan çanak tutan bunu yazan çizen kovalayan İsmi Ahmet, Mehmet olanlara bir çift lafım var. Dönmelere, gizli kriptolara bir lakırdım yok, olamazda; onları ancak tebrik ederim, vazifelerini fevkalade iyi şekilde yapmaktalar, bravo derim. 
            Üniversitelerde itibar komadılar, Ergenekon, Balyoz dediler birilerinin haddi bildirilirken kurumları itibarsızlaştırma edebi dil ve kaidelerini kullandılar, Hukuk camiasına olmayan saygıyı kurumlarına da iblağ ettirdiler.
            19 Mayıs 1919 da Samsuna çıkan Mustafa Kemal Başkanlığında ki Anadolu direnişini teşkilatlandırmakla vazifeli heyet Erzurum ve Sivas kongrelerini tamamlayarak yorgun argın toz toprak içerisinde Ankara'ya gelirler. Milli Mücadelenin karargahı Ankara olacaktır. Heyet beş parasızdır. Ankara Müftüsü Rıfat BÖREKÇİ hoca, Hacı Bayram camisinde  Milli Mücadele için ilk vaazını verir ve yardım sergisi açar; toplanan yardım paralarını da bir peşkire bohçalar götürüp Ankara'ya intikal eden heyetin başına teslim eder.
            Cumhuriyetin kuruluş şartlarını bilmeden Cumhuriyetçi olma lüksümüz olmamalı. 
Haysiyet, şeref, namus, fazilet ve erdemin muhafızı olan bu rejimin korunurken kırılmasına ve zarar görmesine sebebiyet verecek fitnelere, fillere ve eylemlere neden oluruz.
            Bir Mercedes üzerinden Diyanetin Başkanı Görmezi mi yıpratmaktır gaye?, 
Yoksa; Diyanet İşleri Başkanlığımız'mıdır hedef? 
Türkiye'nin tek temsilcisi olduğu Sünni İslâm'mıdır hedef?
Hedef te; İslam mı vardır, Türkiye mi?? 
Paketleri açmadan ambalajı dikkatle inceleyelim, bu pakette bomba da olabilir?. Paketin bağı İngiliz siciminden, kağıdı papirüs hamurundan. Aman dikkat.
Önce Arnoldo TOYNBE'yi okuyalım. 1917 de Amerikalılara yazdığı bir savaş propaganda metninde şöyle diyor.''Size kalan Kuzey İslamı, Biz Güney İslam'ını hallettik (Eş’ari bölgesini kastediyor.) Bir şeyhi satın alır, işinizi görebilirsiniz. Asıl olan Kuzey İslâm’ı Horasan-İstanbul hattıdır. Bu hat her an Mustafa Kemal gibi bir devrimci çıkarır.(Yesevi- Maturidi çizgisi) 
Şimdi Mustafa Kemalin Elmalılı hocaya cebinden tefsir parası verirken üzerine basa, basa;  ''Hanefi mezhebi ve Maturidi itikadı üzerine yaz hoca'' talimatını en azından ben önemini daha iyi kavrıyorum, bizim için hayati değerde ki bu kırmızı hatları kan dökmek pahasına korumamız gereğini daha iyi anlıyorum. Yeşil kuşakta kullanılmış olanların tövbe şansları varken çok istiğfar etmeleri gerektiğine inanıyorum. Unutmayalım biz Toynbeenin öğrencileriyiz diyen çok adam var etrafta, kimler mi; Huntington, Brezinski, Fukayama, T.Fridman ve sahnede G.Fuller yeterli mi? Şirket çalışıyor.Wellington house faaliyette.
Hedef; İtikadi ve Siyasi Amentümüzdür...
            Cumhuriyetin kuruluşu bir üçlü Trimvuaradır. 
Cumhurbaşkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Genel Kurmay Başkanlığı.
Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal'dir Diyanet işleri başkanlığı ile Genel kurmay Başkanlığı aynı kanunla kurulmuşlardır. Mübarek adamlar sanki bu günleri görmüşlerde mürekkep yapmışlar. Bu da başlı başına ayrı bir yazı konusudur.
            Diyanetin başına Milli Mücadelenin ilk hutbesini veren Ankara Müftüsü Rifat BÖREKÇİ hoca getirilir. (Gazeteci Nuriye Atabey'in Büyük dedesi,) Genel Kurmaya da bildiğiniz gibi Mareşal Fevzi Çakmak paşa getirilir.
            Börekçi hocanın maaşı Fevzi paşanın ısrarı ve önerisi üzerine Genel Kurmay Başkanı Maaşından 5 lira fazla yazılır ''Önemli de bir sebep vazedilir''. Buyurun bu günü sosyal ve özlük haklar açısından inceleyin. Mesele maaş değil, statü. Ehem mi, Mühim me tercih?? 
            Üç başkanın İkincisi, inceliği ve zekayı anlayabilmemiz lazım. Millete, sivile ve demokrasiye verilen değeri görmemiz lazım.
            Şimdi siz karar verin Genel Kurmay garajı Mersedes galerisi gibi olacak , Yatlar, katlar, uçaklar, uşaklar olacak. Diyanet işleri başkanı üniforması sayılan cüpbesi ile yolda araba itecek. Atatürk'ün cumhuriyeti bu mu? Bu işler 27 mayısla bitti beyler; Rahmet olsun Ruzi Nazar'ın ifadesi ABD İngiliz geri planlı 27 mayıs darbesi önce Atatürk'ün Anayasasını yok etti babalarımız sustu bu günlere geldik,  Maşanın pardon Paşanın eskisinin zırhlı A8i olacak ve rahmetli Börekçi'nin halefine Mersedes az bile.
Bu ülkede ne zaman İmam, Öğretmen ve Asker aynı safta dirsek teması durursa; pusulası bozuk gemi gibi ifrattan, tefrite savrulmaktan kurtuluruz.                    
Siyaseten fikri mutasyona uğratıldığımız için kerrat cetvelimizde bozuk bir türlü doğru sonucu göremiyoruz.
            İlmimizde yarım, Aklımızda, Fikir de üretemiyor, sorgulayamıyoruz da...

2 yorum:

  1. Hem maocu olup hem ulusalci olmak. Tam bir komedi...

    YanıtlaSil
  2. Hem maocu olup hem ulusalci olmak. Tam bir komedi...

    YanıtlaSil