22 Temmuz 2016 Cuma

Eski Resimler ve Esas Mesele, Av. Ertuğrul MAT, 14. Dönem Bursa Milletvekili

ESKİ RESİMLER VE ESAS MES’ELE..
Ertuğrul MAT
14. Dönem Bursa Milletvekili, Hukuçu
 Darbenin bastırılmasından sonra, sosyal medyada Fethullah Gülen’le siyasilerin, ilim adamlarının, yazarların çekilmiş resimleri paylaşılıyor ve bu resimler karşı tarafa göndermeler yapmak için kullanılıyor.
BU HAKLI BİR PAYLAŞIM MI?
Fethullah Gülen hareketi ilk başlarda, dini karakterli bir hareket olarak görünmedi..
Dünyanın her yerinde Türkçe öğreten okullar açan, bu okullarda yetişen çocuklara Türkiye’ de tertip edilen Türkçe Olimpiyatları’nda şarkılar söyleten, her sene Türkiye Yazarlar Vakfı’ nın tertip ettiği toplantılarda dünya mes’elelerinin her görüşteki düşünür tarafından tartışılmasını sağlayan bir sivil toplum örgütü gibi görülürdü.
Politikacı, sivil toplum örgütlerinin desteğini kazanmaya çalışır.Bizim zamanımızda, talebe cemiyetleri, Türkiye Milli Talebe Federasyonu,Türkiye Milli Türk Talebe Birliği, Türkiye Milli Gençlik Teşkilâtı,İstanbul Üniversitesi Talebe Birliği, Ankara Üniversitesi Talebe Birliği ve fikir ocakları gibi gençlik teşekkülleri önemsenirdi, yıllar elliliydi..
Altmışlı yıllarda, sendikalar ve esnaf dernekleri önemsenmeye başlanıldı.
Bir aralık Dev-Gençler, Dev-Koplar, Hür- Gençler, Hür-Koplar kuruldu, yetmişli yıllardı o zamanlar.
Bugünün politikacılarından yaşı seksene yaklaşan kim varsa, onun bu sivil toplum örgütleriyle mer’ebası vardır.
Bu sebeple, Fethullah Gülenle Demirel’in de, Ecevit’ inde, bugünkü iktidar ve muhalefetin tanınmış ve yaşı yetmişi aşmış isimlerinin de resimlerini bulursunuz.
POLİTİKACI İÇİN BUNLAR BİR SUÇLAMA VESİLESİ DEĞİLDİR.
Boşanan, boşanma davalarının öncesinde, devamında ve sonunda birbirlerine hakaret eden karı kocaların da, geçmişlerinde albümlerde saklanan mutluluk resimleri vardır.
Son otuz yılın bütün politikacılarının takiye kurbanı olduğunu görüyoruz.
Arşivleri karıştırırsak, Gülen’ in yanında gözyaşlarını tutamayan Bülent Arınç’ı da görürüz,Ecevit’ in sırtını sıvazlayarak,” Ahiret’te ilk şefaatçi olacağım şahıs Ecevit’tir.” Diyen Fethullah Gülen’i de.
Rahmetli Ecevit yurt dışına çıktığında, oralardaki Gülen okullarını Rahşan hanımla birlikte ziyaret etmekten büyük mutluluk duyardı; çünkü, o okulların müdürlerinin odalarına , ziyaret duyulunca alel acele bir Atatürk büstü ile bir Türk Bayrağı konulurdu.
Bir zamanlar hepimiz, bütün televizyon kanallarından naklen ve canlı yayınlan Türkçe olimpiyatlarını heyecanla seyreder, Afrika’lı, Ortaasya’lı çocukların kırık Türkçeleriyle sevdiğimiz şarkıları veya türküleri söylemesini mutlulukla dinlerdik.
HİÇ O OLİMPİYATLARDA İLÂHİ OKUNDUĞUNU,
TEKBİR GETİRİLDİĞİNİ DUYDUNUZ MU?
Duymadığımız için, ne Evevit’ in, ne Demirel’ in, ne Bülent Arınç’ın, ne de hiçbirimizin aklına, “ Yahu! Sen kimsin,peygamber misin ki, bana şefaat edeceksin?” demek gelmedi..
Bu gelmediği gibi, imtihan sorularını çalıp, üniversiteye hak etmedikleri halde girenlere, memuriyet sınavlarında, yine aynı metodla öne geçenlere, bununla da kalmayıp hak etmedikleri halde kılık kıyafetleri ve riyâ akan yüzlerine alâmet-i farika gibi yerleştirdikleri badem bıyıklarına aldanarak bunları terfih ettirenlere, “hani kul hakkı vardı, hani Allah ‘huzuruma kul hakkıyla gelmeyin, diğerlerini ben affederim’ demişti?..” demek suretiyle, hakikat ve akıbeti hatırlatmak da kimsenin aklına gelmedi.
İŞTE; “ESAS MESELE” BURADA!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder