29 Temmuz 2016 Cuma

BİZDEN SÖYLEMESİ… Yalçın KOÇAK - "Biz Devletsiz durmuşuz ama Ordusuz hiç olmamışız. Topyekün "Ordu Millet", olarak tarif edilen bir kavimiz biz."

BİZDEN SÖYLEMESİ…
Yalçın KOÇAK
18. Dönem Sakarya Milletvekili
“Demedin” demesinler; Yazılı not düşüyorum.
Bu ipin, bu halatın belli bir kısmı incelmiş, hasarlanmış, yaralanmış...
a-) Kesip düğüm mü atmak lazım?
b-) Yoksa “zayıf kısmını ilmik içine alıp” öyle mi kullanmak lâzım?
Kamyona branda sarmayı bilmeyenler, halatı çekerken ellerinin nasırları yanmayanlar, bu sorunun cevabının (b) şıkkı olduğunu bilemezler. Çünkü germe halatlarda ek sevmezler.
Devlette boşluk bırakamaz;
Milleti acze düşüremez;
Aile bütünlüğüyle oynayamazsın.
Biz Devletsiz durmuşuz ama Ordusuz hiç olmamışız.
“Ordu Millet” diye tarif edilen bir kavimiz.
Her aile de Asker vardır. Bu Askerlerin, her daim anlatılan, unutulmaz/unutturulamaz anıları vardır… Bir zamanlar çavuş, onbaşı olmayana kız dahi vermezlerdi.
Ordu Millet, Asker Aile; Son sosyolojik olaylar bu denklemin imhası üzerine kurulu.
En sağlam bağ; Aile bağımızdır. 
Dede, Baba, Torun askerlik hatıratlarımızla aramıza engel koyup, kavram kargaşası yapacaklar!..
Nefret aşılayacaklar sonra…
Aile Bağlarımızı da çözecekler.
Bu beyin yıkayıcı iş, işlem ve mesajları lanetleyin uzak tutun hanelerinizden. Subliminal mesaj kefereleri, algı yöneticileri, kara gözlüklü medya farelerini uzak tutun evlerinizden.
Nereden ve nasıl buraya geldik?
1986 Kuleliden başlayan bir yol, plan ve müsamahalar…
Bir komutanla açılan kapı. Aynı komutanın; ileriki yıllarda PKK ile içli dışlı ilişkisi olduğu bilinen Güneydoğulu, gözcülük mesleği olan bir Hacı’yı Müteahhit yaptığını ve Suriye sınırı Karakolları ve yolları ile sınır güvenlik işini onlara ihale ettiğini ibretle görüyoruz.
Evet; Yaşar Büyükanıt konuşmalı.
Esas görev süresi varken istifa eden Işık Koşaner konuşmalı.
Neydi istifanın perde arkası, tehdit miydi?
Yoksa bu yapıyı gördü; mücadele etmekten mi kaçtı?
İstihbarat ve Asker bu kalkışmadan habersizlerse daha da vahim; Bu kurumlar elimizden çıkmış demektir. Kim bilir, belki birileri, “kendi kapınızın önüne bakın, hanenize bakın” mesajı verdirmek istemiş olabilir.
Çok yönlü düşünmemiz gereken vahim bir konu ile karşı, karşıyayız.
Bizce Askeri Şura’yı öne almak çözüm değildi. Şu halatın hasarlı kesimini ilmek yaparak devre dışı bırakmak en doğrusu olacaktı. Bu kadrolar hepten defolu. Sicillerinde hep sahte başarılar, naylon sertifikalar, dandik kokartlar var. İşi aceleye getirmeyelim.
Fırsatı değerlendirip, umumi temizlik yapalım.
Yağmurdan kaçarken, doluya tutulmayalım.
OHAL şartlarında Şûra, zaten yapılmamalı idi!...
Rektör seçimleri sonucunda da 1/9 hatalı tercih ve atama yapıldı.
Pursantaj (ödenen bedel) çok yüksek dikkat!
Değil mi?
Sayın Cumhurbaşkanı…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder