25 Ekim 2016 Salı

NE YÜZYIL AMMA... "Yalçın KOÇAK" GENE LOZAN, 1923 - 2016;

NE YÜZYIL AMMA...
Yalçın KOÇAK
GENE LOZAN 1923 - 2016;
Lozan denilen yer Cenevre ve Zürih iki havaalanına da en az 150’şer km mesafede zor bir nokta. Geçen hafta Suriye yi konuşmak bahanesiyle (aslında paylaşmak bahanesiyle) o kadar adam niye, niçin onca eziyeti çektiler; Lozan’da 100 yıl önceki toplantı yapılan otelde toplandılar ve Suriye konusunda karar sürecini İngiltere’nin başkenti Londra’ya bıraktılar, 10 ülkenin koca dışişleri bakanları ve diplomatik heyetleri bu kadar zor ve yorucu bir yolculuğa niye katlandılar, yer seçici olanlar herhalde Lozan’ı kendilerince bilinen ama bizlerce bilinmeyen bir sebeple seçtiler. Lord Curzon'un ''Müttefiklerin davası; bir petrol dalgası üzerinden zafere ulaştı'' diye adlandırdığı 93 yıl önce ki zaferin kime hezimet olduğu bu cümleden anlaşılmıyor mu?
93. yılında Lozan şehrinin önemi ve o gün Lozan’ı imzalamayanların masada yer kapma telaşı bize çok şey anlatmıyor mu? Lozan da, Lozan askıya alınıyor; Lozan cumhuriyetlerinin sınırları tekraren çiziliyor. Tamamına reddiye dizmeliyiz. 
Türkiyenin güneydoğusunun probleminin çözümü, Avrupanın güneydoğusundadır. Vaziyet almalıyız.
BULLWARK’ı DA UNUTMAYALIM…
Çanakkale’nin 100. Yıl anma törenlerine gelen İngiltere veliaht prensi Charles’in gece konaklaması için gelen harp gemisi de enteresandı? BULLWARK.
100 yıl önce adı bilahare Yavuz ve Midilli olan Goeben ve Breslau alman zırhlılarını Akdeniz’de Çanakkale boğazına kadar takip eden geminin adı BULLWARK’tı adamlar 3. Versiyon gemilerine aynı adı verdiler ve BULLWARK Çanakkale’yi geçti; ne nostalji ama.
TÜRKLERDEN KURTULUŞ ŞENLİKLERİ;
Veliaht bizden sonra Suudi Arabistan’a gitti.
Suudilerin bedevi Prensleriyle ellerinde kılıçla folklorik bir gösteride dans etti. Neydi bu gösteri ve oyun havası “Arapların, İngiliz yardımıyla Türklerden nasıl kurtulduğunu anlatıyordu” biliyor musunuz.
GENERAL TOWNSHEND;
Bu yıl 100. Yılını kutladığımız Osmanlı kimliğimiz ile kazandığımız önemli bir zaferdi KUT-ÜL AMARE.
Bu zaferde; İngilizlerce tarihimizden silinenlerden, hafızamızdan kazınanlardan da, geçte olsa uyandık ve öğrendik ki teslim olan İngiliz generalin adı Townshend.
Bu kadarına da pes doğrusu Kuveyt’te ki üssünden Irak’ta ki Musul operasyonunu yöneten generalin de adı da Townshend.
Birileri nümeroloji ya da sembolizm peşinde midir bilemem ama 100 yıl sonra bu kadar tesadüf Cumhuriyet okullarında eksik eğitim almış aklıma ve etrafı demir parmaklıklarla örülmüş emperyal ruhuma; hoş gelmiyor.
Coğrafyama narkozsuz vurulmuş neşter yaraları sızlıyor, ağrıyor. Cerahat üzerine atılmış dikişler patlıyor, bu yaralardan daha çok cerahat, pislik akacak.
AŞİRETLERE İNGİLİZ ALTINI;
Ey doğu ve güneydoğunun aşiret ve beyleri yüz yıl önce yüzbaşı Noel'in, Albay Bell'in dedelerinize kurduğu İngiliz altını tuzakları, bu gün torunlar olarak sizlerede kuruldu. Ne seyyid Taha kendisine vaad edilen beyliği kabul etmiştir, nede Erbil ve Revandüz aşiretleri kendilerine verilecek maaşları kabul etmişlerdi. Celadet Bedirhaninin Anadoluda ki aşiretlere başkaldırı mektupları karşılık bulmamış çeşitli tahrik ve yalanlara rağmen Aşiret reislerimiz bu dolmalara kanmamışlardır. Aşiretlerimizi kutlamak gerekir 100 yıl sonra da yapılan testten sağlam çıktılar.
MUSUL BİZİM MESELEMİZDİR; 
Kürt, Arap ve Türk bize ait bir yerde biz bu işi çözeriz de çakallara ne kalacak, kavga ve telâşeleri ondandır.
Lozan’ı boş verin, Haliç’te sırf bu günler için kongre merkezi yaptık.
Musul için 2. Haliç kongresini toplayalım.
Musul Vilayeti Konseyini bir kez de Haliç'e davet edelim.
Musulun 63 toprak sahibi aşiretinin reisine bir kez daha ev sahipliği yapalım.
Bakın ne bombalar patlayacak,ne hinoğlu hinlikler ortaya çıkacak.
İnsanlarımızı daha fazla çakallara kaptırmayalım.
Organ mafyasına taze hediyeler göndermeyelim. (Avrupa da 9 bin göçmen çocuk kayıp?)
Petrolden kazanılan mermilerle kan akmasın,
Analarımız ağlamasın?.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder