Ahmet Kılıçaslan Aytar
2 Nisan'da, 5+1 ülkeleri 18 ay süren zorlu müzakerelerin
sonunda, İran'ın nükleer kapasitesini durduracak bir anlaşmanın çerçeve
maddelerinde uzlaştı.
Tarafların detaylarla ilgili sürdürülecek müzakereleri
ardından 30 Haziran'da nihaî çözüm anlaşması bekleniyor.
*
İran'ın uranyum zenginleştirme oranını yüzde 5'in altında
tutması, zenginleşmiş stok uranyum miktarının aşağıya çekilmesi, zenginleştirme
işleminin yapıldığı 10 bin adedi aktif 19 bin santrifüj cihazı sayısının 6 bini
geçmemesi,
Natanz'daki zenginleştirme tesisinin çalışmaya devam etmesi,
Fordo nükleer tesisinin ise nükleer fizik yerleşkesine çevrilmesi, İran'ın
nükleer programını sürekli denetim altında tutacak gözetmenler bulundurulması,
müzakereler sonrasında yapılacak nihaî anlaşma ile İran'ın nükleer programının
en az 10 yıl kontrol altına alınması,
*
Bu paralelde ABD, BM ve AB'nin uyguladığı yaptırımların,
İran'ın pazarlıkta kendi payına düşen sorumlulukları yerine getirmesiyle
kaldırılması,
Terörizm, insan haklarının çiğnenmesi ve nükleer olmayan
silahlarla ilgili olan yaptırımlara dokunulmaması,
İran'ın sözünden dönmesi durumunda yaptırımların yeniden ve
anında yürürlüğe girmesi konularında anlaşma kaydedildi.
*
İşbu çerçeve ve yapılacak nihai anlaşma dünyaya
İran'ın yakın gelecekte nükleer silah üretmesinin önüne geçildiği,
karşılığında İran'ın ekonomik rahatlama sağlayacağı bir konseptte duyuruldu..
*
İran, uranyum zenginleştirme aşamasında sanayileşme
seviyesine gelmeyle birlikte en büyük bilimsel kazanıma ulaştığını ve
resmen nükleer yakıt sirkülasyonuna tam olarak kavuşan ülkelerin arasında yer
aldığını ileri sürdü.
Nükleer alanda ilerlemeyi ve yeni nükleer santral inşa etme
projeleri ve nükleer araştırmalarını sürdürmeyi ve yeni uranyum kaynaklarını
araştırmayı ulusal hedef olarak ilan etti.
Müzakereler sonucunda dünyanın, tüm nükleer silahların imha
edilmesi ve aynı zamanda nükleer enerjiden barışçıl amaçlar uğruna
yararlanılması tezinin doğruluğunu anladığını savundu...
*
Sanki İran'ın memnuniyeti, Başbakan B.Netenyahu'da yapılan
mutabakatın detaylarının uygulamaya geçmesi halinde İsrail'in geleceğinin
tehlikeye atılacağına ilişkin endişeye neden oldu.
Endişesini Başkan Obama'ya aktarırken," İran önümüzdeki
günlerde, işbirliği içinde olduğu terör güçlerine silah sağlayarak İsrail'e
saldırma planına hız vermiştir.
Bu anlaşma, İran'ın nükleer programını
meşrulaştırmış,ekonomisini kalkındırıyor ve bu şekilde de İran'a saldırgan
yaklaşımını ve terörist davranışlarını arttırmak için cesaret veriyor.
Bu anlaşma, İran için nükleer bombaya giden yolu
kolaylaştıracaktır.
Alternatif davranış, ödün vermeden güçlü bir duruş
sergilemek, daha iyi bir anlaşmayı kabul ettirene kadar İran üzerindeki baskıyı
arttırmaktır " diyor.
*
Sadece Başbakan Netenyahu değil, tüm İsrailli siyasetçiler
benzer endişeyi paylaşıyor.
Yapılan açıklamalarda özetle,"Bu anlaşma İran'ın
taleplerine teslim olmaktır.
Bu yolun sonunda barış amacıyla kullanılacak nükleer
yetenekler değil, savaş bulunmaktadır. Bahsedilen etkenler üzerine kurularak
yapılacak bir anlaşma, dünyayı çok daha tehlikeli bir yer haline getirecek
tarihi bir hatadır" deniyor.
*
Nitekim, tarafların çerçeve anlaşmayı farklı
yorumlamalarından başka, üzerinde anlaşma sağlanmamış çetin fikir ayrılıkları
da bulunuyor.
-İran, öncelikle BM Güvenlik Konseyi kararı gereğince
uygulanmakta olan enerji ve finans alanındaki yaptırımların 30 Haziran'da
imzalanacak olan anlaşmayla birlikte kaldırılacağını,
ABD ise uygulanan yaptırımların ağır ağır kalkmasını, önce
askıya alınmasını daha sonra tamamen iptal edileceğini söylüyor.
-İran, zenginleştirilmiş uranyum stokunun ülkeden dışarı
çıkarılmayacağını,
ABD ise zenginleştirilmiş uranyum stokunun Rusya'ya
gönderileceğini savunuyor.
-İran uranyum zenginleştirme için getirilen süre
kısıtlamasının 10 yıl,
ABD ise 15 yıl olduğunu iddia ediyor.
-İran,uluslarası gözetimin geçici olarak yapılacağını,
ABD ise İran'ın hem düzenli olarak,hem de sürpriz
denetimlere maruz kalacağını kabul ediyor.
-İran, ileri santrifüj geliştirmesine Fordo zenginleştirme
tesisinde devam edilebileceğini,
ABD ise Fordo tesislerinin yalnızca nükleer araştırma
merkezi olarak faaliyet göstereceğini söylüyor.
*
İsrail'in endişeleri ve çerçeve mutabakat üzerinde henüz
yaşanan ve büyüyen ayrılıklar,
Kasım 2014'de ABD ara seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti'nin
Temsilciler Meclisi'nin ardından Senato'da çoğunluğu ele geçirmesiyle,
Sert politikalar izleyen Cumhuriyetçilerin uluslararası
konularda seslerini daha çok çıkaracakları ve ABD'nin dünyanın karşısına tek
cephe olarak çıkmasının zor olacağı öngörüsünü doğruluyor.
*
Nitekim ABD yönetimi bir süre önce, Cumhuriyetçi
senatörlerin Kongre'nin onayını almayan İran arasında varılacak bir nükleer
anlaşmanın sadece Başkan B.Obama ile İran'ın dini lideri Ayetullah A.Hamaney
arasında ve yürütme organlarını bağlayan bir anlaşma olmaktan öteye geçmeyeceği
açıklamasıyla kuşatılmışken;
Şimdi hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi partiden artan sayıda
Kongre üyesi İran'la yapılacak nihai anlaşmanın oya sunulması gerektiğinde
ortak bir tavır sergiliyor.
*
Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Cumhuriyetçi Senatör
B.Corker, "İran'la yapılacak nükleer anlaşma Kongre'nin sessiz
kalamayacağı kadar önemli bir konudur "diyor.
Corker, İran'a uygulanan yaptırımları kaldırma kararının 60
gün dondurulmasını ve Kongre üyelerine nihai anlaşmayı onaylama ya da
reddetmeleri için zaman verilmesini istiyor.
Bu konudaki bir tasarının 14 Nisan'da Kongre'de oya
sunulması ve büyük olasılıkla da onaylanması bekleniyor.
*
Bazı Demokratlar anlaşma için oylama yapılması gerektiği
konusunda Cumhuriyetçiler'e katılıyor.
Fakat,mesela J. Earnest, "Kongrenin Haziran öncesi
oylamaya giderek görüşmelere müdahele etmemesi gerekiyor. Başkanın otoritesini
zedeleyecek siyasi bir girişime karşıyız " şeklinde konuşuyor.
Nitekim Beyaz Saray veto tehdidinde bulunurken, kararnamenin
Başkan Obama'nın vetosundan muaf hale gelmesi için gereken 67 oya yalnızca dört
imza kalmış bulunuyor.
*
O yüzden dünyada ABD'nin İran'ın nükleer programı ile ilgili
müzakerelerde konuyu uzun zamana yaymak istediği gibi bir düşüncesi olduğu
algısı oluşuyor.
Bu dakikada ABD Savunma Bakanı A.Carter "İran'ın askeri
tesisleri denetlenmelidir" diyor...
13.4.2015
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder