RIFAT SERDAROĞLU
Allah’ın işine bakın ki Doğan Medya’yı ve facetime Hande Fırat’ı savunmak yine
bize düştü!
Olayı açıklayalım;
Türk Ordusu ve okullarında sıkmabaş, Millî Savunma Bakanlığının yeni yönetmeliği ile serbest bırakıldı.
Gen. Kur. Başkanı Akar bir Cübbeli Hoca’ya, bir Nuri Pakdil’e, bir Nagehan Alçı’ya, bir Umre ’ye savrulunca Türk Milletinden çok tepki aldı!
Gazeteci Hande Fırat da Akar’a sorular yöneltti ve aldığı yazılı yanıtları “Karargâh Rahatsız” başlığıyla verdi.
Aman Allah’ım, Erdoğan’ı facetime ile konuşturup ödüllere ve şöhrete kavuşan Hande Fırat bir anda tu-kaka ilan edildi.
Doğan Medya darbeci olmakla ve hükümeti yıkmakla suçlandı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığından Savcı Mehmet Demir (Havuz Medyasında programlara çıkar) Hande Fırat’ın haberinde geçen “Karargâh” kelimesini, (Hükümetin icraatlarını önlemeye yönelik bir CUNTA yapılanması olabileceği İZLENİMİ edinildiğinden) derhal bir soruşturma başlattı.
Türk Milletinin varlığının büyük bir kısmını tek başına kullanan, çift tabancası ile Erdoğan’ı koruduğunu söyleyen Jöleli ve Barzani’nin adamı ve aynen Barzani gibi yaylanarak yürüyen köse İlnur Çevik de Hande Fırat’ı fırçaladılar! “Bunun hesabını verecekler” dediler…
Atanmış Başbakan Binali Yıldırım ve Karun Numan da bu kervana katıldılar…
Türkiye’de sadece Bademler yaşıyor ya!
Herkes onlar gibi düşünmek zorunda ya!
Gazeteler haber yapmadan ve manşet atmadan önce Bademlere sormak zorundalar ya!
Savcı Mehmet Demir’in, Havuz Televizyonlarında programlara katılması çok normal ya!
Savcı Mehmet Demir’in bir haberden Cunta-Darbe izlenimi edinmesi hukuksal bir delil ya!
Sadece Erdoğan’ın maaşlı (atanmış) danışmanı olan Jöleli çocuğun her boka maydanoz olmak gibi bir yetkisi var ya!
Barzani’nin adamı olan “Erbil’deki sıra gecelerinin kadrolu elemanı” köse Çevik’in bokunda boncuk var ya!
Bu iki danışmanın hesap sorma yetkisi var ya!
Karun Numan, Erdoğan için söylediklerini unuttuk zannediyor ya!
Demokrasi, Bademlere biat etmek demek ya!
Bademlere karşı çıkan herkes DARBECİ ve VESAYETÇİ ya!
Kafaları Ortaçağ karanlığına bulanmış İslam Devleti taraftarları, vesayetçi-darbeci değil de Yeni Türkiye’nin çakma demokratları ya!
Değerli Okurlar;
AKP, görünürde bir Siyasi Partidir. Ne Anayasa tanır ne de Yasa!
Bunların DEMOKRASİ zannettikleri yönetimin adı DEBOKRASİ dir.
Bunlara bir kez teslim oldunuz mu, onların kölesi oldunuz demektir. Doğan Medya örneğinde olduğu gibi…
Aydın Doğan’a “Korkunun ecele faydası yoktur. Gerçek demokrasiye sahip çıkın” diye defalarca seslendik, “Yok biz Bademlerle iyi geçineceğiz, yayın grubunu onların emrine vereceğiz, gerekirse Fatih Çekirgeyi bile Genel Müdür yaparız” dediler.
De haydi şimdi iyi geçinin bakalım. Bu günler iyi günleriniz.
Turpun büyüğü heybede!
Şunu da asla unutmayın; Kiralık kafasının bedeli köleliktir!
Gazetecilik yapın, Türk Milletine doğruları anlatın, korkmayın!
Ölümden öte yol mu var?
***
Hande Fırat kendini Ankara Temsilcisi yapan iktidar iradesine bedel mi ödedi ya da teşekkür mü ediyor?
Hadise o değil de bu aralar iktidara yaranmak için yırtınan Aydın Doğan’ın emri ile yapılan bir algı operasyonu mu?
Kimse kusura bakmasın bu sorular meşru zira yandaş güruhun o manşetin üzerine mal bulmuş mağribi misali atlaması kafa karıştırıyor.
Adamların söyleyecek sözü olmadığı gibi, istismar edecek argümanı kalmadı derken Hürriyet’te atılan tuhaf manşet pası imdatlarına yetişti ki Başbakan Binali Yıldırım o manşeti sahada anında gole çevirdi.
Pardon ama tarih tekerrür mü ediyor? Yani Yaşar Büyükanıt’ın 2007’de yaptığını şimdi başkaları mı yapıyor, yani AKP’ye istismar alanı mı açılıyor?
Hulusi, Akar Tayyip Erdoğan’la adeta tek yumurta ikizi gibi uyumlu görünürken böyle bir mesajı niye verdirsin?
İşin içinde Aydın Doğan yok da sadece karargah mı var diye sormayacağım zira o manşetin istismar edileceğini bilmek için alim olmak gerekmiyor, yani haber bilerek yapıldı ve büyütüldü.
Hülasa manipülasyon ve algı yaratma günleri başladı dikkat!
Olayı açıklayalım;
Türk Ordusu ve okullarında sıkmabaş, Millî Savunma Bakanlığının yeni yönetmeliği ile serbest bırakıldı.
Gen. Kur. Başkanı Akar bir Cübbeli Hoca’ya, bir Nuri Pakdil’e, bir Nagehan Alçı’ya, bir Umre ’ye savrulunca Türk Milletinden çok tepki aldı!
Gazeteci Hande Fırat da Akar’a sorular yöneltti ve aldığı yazılı yanıtları “Karargâh Rahatsız” başlığıyla verdi.
Aman Allah’ım, Erdoğan’ı facetime ile konuşturup ödüllere ve şöhrete kavuşan Hande Fırat bir anda tu-kaka ilan edildi.
Doğan Medya darbeci olmakla ve hükümeti yıkmakla suçlandı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığından Savcı Mehmet Demir (Havuz Medyasında programlara çıkar) Hande Fırat’ın haberinde geçen “Karargâh” kelimesini, (Hükümetin icraatlarını önlemeye yönelik bir CUNTA yapılanması olabileceği İZLENİMİ edinildiğinden) derhal bir soruşturma başlattı.
Türk Milletinin varlığının büyük bir kısmını tek başına kullanan, çift tabancası ile Erdoğan’ı koruduğunu söyleyen Jöleli ve Barzani’nin adamı ve aynen Barzani gibi yaylanarak yürüyen köse İlnur Çevik de Hande Fırat’ı fırçaladılar! “Bunun hesabını verecekler” dediler…
Atanmış Başbakan Binali Yıldırım ve Karun Numan da bu kervana katıldılar…
Türkiye’de sadece Bademler yaşıyor ya!
Herkes onlar gibi düşünmek zorunda ya!
Gazeteler haber yapmadan ve manşet atmadan önce Bademlere sormak zorundalar ya!
Savcı Mehmet Demir’in, Havuz Televizyonlarında programlara katılması çok normal ya!
Savcı Mehmet Demir’in bir haberden Cunta-Darbe izlenimi edinmesi hukuksal bir delil ya!
Sadece Erdoğan’ın maaşlı (atanmış) danışmanı olan Jöleli çocuğun her boka maydanoz olmak gibi bir yetkisi var ya!
Barzani’nin adamı olan “Erbil’deki sıra gecelerinin kadrolu elemanı” köse Çevik’in bokunda boncuk var ya!
Bu iki danışmanın hesap sorma yetkisi var ya!
Karun Numan, Erdoğan için söylediklerini unuttuk zannediyor ya!
Demokrasi, Bademlere biat etmek demek ya!
Bademlere karşı çıkan herkes DARBECİ ve VESAYETÇİ ya!
Kafaları Ortaçağ karanlığına bulanmış İslam Devleti taraftarları, vesayetçi-darbeci değil de Yeni Türkiye’nin çakma demokratları ya!
Değerli Okurlar;
AKP, görünürde bir Siyasi Partidir. Ne Anayasa tanır ne de Yasa!
Bunların DEMOKRASİ zannettikleri yönetimin adı DEBOKRASİ dir.
Bunlara bir kez teslim oldunuz mu, onların kölesi oldunuz demektir. Doğan Medya örneğinde olduğu gibi…
Aydın Doğan’a “Korkunun ecele faydası yoktur. Gerçek demokrasiye sahip çıkın” diye defalarca seslendik, “Yok biz Bademlerle iyi geçineceğiz, yayın grubunu onların emrine vereceğiz, gerekirse Fatih Çekirgeyi bile Genel Müdür yaparız” dediler.
De haydi şimdi iyi geçinin bakalım. Bu günler iyi günleriniz.
Turpun büyüğü heybede!
Şunu da asla unutmayın; Kiralık kafasının bedeli köleliktir!
Gazetecilik yapın, Türk Milletine doğruları anlatın, korkmayın!
Ölümden öte yol mu var?
***
DÜN BÜYÜKANIT BUGÜN
HULUSİ AKAR İLE AYDIN DOĞAN!
SABAHATTİN ÖNKİBAR
Sahi referandum sürecinde nereden çıktı. Hürriyet’in “Karargah Rahatsız”
başlıklı o manşeti?SABAHATTİN ÖNKİBAR
Hande Fırat kendini Ankara Temsilcisi yapan iktidar iradesine bedel mi ödedi ya da teşekkür mü ediyor?
Hadise o değil de bu aralar iktidara yaranmak için yırtınan Aydın Doğan’ın emri ile yapılan bir algı operasyonu mu?
Kimse kusura bakmasın bu sorular meşru zira yandaş güruhun o manşetin üzerine mal bulmuş mağribi misali atlaması kafa karıştırıyor.
Adamların söyleyecek sözü olmadığı gibi, istismar edecek argümanı kalmadı derken Hürriyet’te atılan tuhaf manşet pası imdatlarına yetişti ki Başbakan Binali Yıldırım o manşeti sahada anında gole çevirdi.
Pardon ama tarih tekerrür mü ediyor? Yani Yaşar Büyükanıt’ın 2007’de yaptığını şimdi başkaları mı yapıyor, yani AKP’ye istismar alanı mı açılıyor?
Hulusi, Akar Tayyip Erdoğan’la adeta tek yumurta ikizi gibi uyumlu görünürken böyle bir mesajı niye verdirsin?
İşin içinde Aydın Doğan yok da sadece karargah mı var diye sormayacağım zira o manşetin istismar edileceğini bilmek için alim olmak gerekmiyor, yani haber bilerek yapıldı ve büyütüldü.
Hülasa manipülasyon ve algı yaratma günleri başladı dikkat!