ATATÜRK ve
“TÜRKİYE UYGARLIK PROJESİ”
Atatürk, 10. Yıl nutkunda, Türk Milletine. ve dünya kamuoyuna “TÜRKIYE UYGARLIK PROJESİNİ” bu uygarlığın hedeflerini ve özelliklerini açıkladı.
Ancak bugün artık Atatürk’ün başlattığı Türk uygarlığından bahsedilmiyor. Cumhuriyetle birlikte başlatılan Uygarlık projesi neydi, özellikleri nelerdi? Türkiye Cumhuriyetinin bu temel hedefi zaman içinde neden unutuldu, daha açık ifade edelim, neden unutturuldu?
Nitekim 10. Yıl nutku daha yakından incelendiğinde Atatürk’ün, Türk milletine bir hedef gösterdiği ve bu hedefin, geleceğin medeniyet ufkunda, Bir Güneş gibi doğacak yeni bir Uygarlık, Türk Uygarlığı olduğu anlaşılıyor.
Atatürk bununla yetinmiyor. Bu Uygarlığın nasıl olması gerektiğini ve nasıl gelişebileceğini de çok açık biçimde anlatıyor.
Fakat şaşırtıcı olan şey, Atatürk’ün Türk milletine anlattığı bu önemli hedef adeta unutturulmuş durumda, hiç kimse Türkiyenin bu önemli "Uygarlık" hedefinden söz etmiyor. Bu konuda çaba harcamıyor. Bence çok ilginç bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü, bilerek ya da bilmeyerek, Türklere, Türklerin asıl amacı unutturulmuş durumda.
Nitekim, Atatürk ölünce, Türkler ve İnsanlık için bu çok önemli
proje rafa kaldırılmış görünüyor. Ne İnönü
ne de ondan sonra gelen sağcı iktidarlar bu önemli projeden hiç söz
etmiyor. Türkiye, yüzünü batıya çeviriyor.
ve Türkiye, Atatürk'le başlayan
Türk Uygarlık Projesi geliştirme düşüncesinden uzaklaşıyor. Şüphesiz ki bu
uzaklaşmanın arkasında, küresel güçlerin olduğu artık biliniyor. Tıpkı
Osmanlı’nın son dönemlerinde olduğu gibi, Türkler yeniden, batılı Emperyalist
güçlerin güdümüne giriyor.
UYGARLIK PROJESİ NASIL BAŞLADI
Atatürkün başlattığı "Türk Uygarlık Projesi" ne zaman başladı?
Aslında, Türkiye Uygarlık Projesi, bir anlamda, 19 mayıs 1919 da başladı diyebiliriz.
Bilindiği gibi, emperyal güçler, batı toplumlarını kullanarak, Osmanlı imparatorluğunu ve imparatorluğu yöneten Türkleri ortadan kaldırmak istiyorlar ve yüzyıllardır saldırıyorlar. En sonunda bu emellerini gerçekleştirdiler ve sona kalan Anadoluyu da işgal etmeye başladılar.
İşte bu vahim durum karşısında Türkler her yerde emperyal
güçlere direnmeye başladı. Bu direniş ve bu direnişin özelliği. Anadolu’da yeni bir hareketin ve yeni bir
uyanışın başlangıcı oldu.. Bu uyanış zamanla bir direniş olmaktan öteye gitti,
“yeni bir uygarlık” arayışını da başlattı.
TÜRK
UYGARLIK PROJESİNİN ÖZELLİKLERİ Atatürk, 10 Yıl nutkunda Turkiyenin Uygarlık
Projesini ve özelliklerini çok güzel bir şekilde açıklıyor. "Az zamanda
çok ve büyük işler yaptık". diyor, ve devam ediyor, "Bu işlerin en
büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek "Türk kültürü" olan
Türkiye Cumhuriyeti’dir."
Dikkat ederseniz
burjuva, faşist yada başka tür sıradan bir cumhuriyetten bahsetmiyor. Türkiye
Cumhuriyetin temellerinin, "Türk Kahramanlığına ve Türk Kültürüne"
dayandığını, başka bir deyişle diğer Cumhuriyetlerden çok farklı olduğunu
söylüyor. Nitekim bu temel farklılıklar, daha sonra Türkiye Cumhuriyetinin ana
yapısını oluşturuyor; Emperyalizme karşı savaşacak “güçlü bir ordu” kuruluyor.
Ve Batının Emperyalist kültürüne karşı "Türk Tarih Tezi'ni geliştiriliyor.
(Gerçekten. Bugün, bu temel ilkelerden uzaklaştığımız, "Türk Tarih
Tezi" yerine, batının yunan ideolojisine dayalı tezini benimsediğimiz için
Cumhuriyet, Anti-emperyalist, bağımsız, Devrimci ve Türk kültürüne dayalı
özelliklerini kaybetmiş, Batıyı taklit eden yabancı kültürlerin ve
ideolojilerin tutsağı olmuştur).
Atatürk,"15 yılda yaptıklarımızla yetinemeyiz, daha çok ve büyük işler yapacağız" dedikten sonra Türkiye'nin Uygarlık hedefini açıklıyor. "Yurdumuzu dünyanın en bayındır ve en uygar memleketlerin seviyesine çıkaracağız." ve devam ediyor "Milletimizi en geniş rahatlık, araç ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî kültürümüzü çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkaracağız".
Atatürk bu ifadeleri, Türk milletine gösterdiği hedefler,
Türkiye'nin, batıdan farklı ve batıdan daha ileri Uygarlık hedefleri olduğunu açıkça gösteriyor. Anladığımız kadarıyla,
Atatürk’ten sonra Türkiyeyi yönetenler, bu
temel hedeften uzaklaşmışlar. Batıdan daha ileri bir Uygarlık hedefi
yerine, Batıyı taklit eden bir süreci başlatmışlardır. Bu gelişme, Türkiyeyi
kendi hedeflerinden uzaklaştırmış, Ülkede Batının kapitalist sömürü sistemleri
hakim hale gelmiştir.
Atatürk,
"Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız" dedikten sonra.
"Uygarlık Yolunda" başarı elde etmenin, Türk Milletinin
özellikleriyle mümkün olacağını anlatıyor "Çünkü, Türk milletinin
karakteri yüksektir, Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir,"
diyor ve başarının Türk milletinin özellikleriyle yakından ilgili olduğunu
anlatıyor. Atatürk ayrıca Türk milletinin "birlik ve beraberlik"
icinde güçlükleri yendiğini, bu nedenle başarılı olacağını söylüyor. Atatürk
Türk milletinin Uygarlık hedeflerine, "Bilim" sayesinde ulaşacağını
oldukça kendine özgü ilginç sözlerle anlatıyor "Ve çünkü, Türk milletinin
yürümekte olduğu yükselme ve uygarlık yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu
meşale, pozitif ilimdir."
Ve diyorki:
"Şunu da önemle belirtmeliyim ki, yüksek bir insan topluluğu olan Türk
milletinin tarihi bir niteliği de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.
Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını,
yaratılış zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, millî birlik
duygusunu devamlı olarak ve her türlü araç ve önlemlerle besleyerek geliştirmek
millî idealimizdir." Bu ifadeler açıkça, Atatürk’ün Türk milletine ne
kadar güvendiğini gösteriyor ve yüksek karakterini, yaratıcılığını, bilime
bağlılığını, sanat sevgisini, milli birlik duygusunu geliştirmeyi, Ulusal bir
hedef olarak gösteriyor.
Ve
diyorki,
"Bugün,
aynı inanç ve kesinlikle söylüyorum ki, millî ideale, tam bir bütünlükle
(uygarlık yolunda,) yürümekte
olan Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün uygar dünya, az zamanda bir kere daha tanıyacaktır."
Ve son
olarak Türk Milletinin nihai hedefini açıklıyor: "Asla şüphem yoktur ki,
Türklüğün unutulmuş büyük uygar niteliği ve büyük uygar kabiliyeti, bundan
sonraki gelişimi ile, geleceğin yüksek uygarlık ufkunda yeni bir Güneş gibi
doğacaktır." Atatürkün açıkladığı “Uygarlık hedefi”, Batıdan daha ileri,
daha gelişmiş, "Yüksek düzeyde, Güneş kadar parlak, Güneş gibi dünyayı
aydınlatan bir uygarlıktır." Atatürk gibi bizim de, asla şüphemiz yoktur
ki, Türk Milleti, kendi halkına, kendi kültürüne dayalı, “Güneş Uygarlığı”
hedefine yöneldiği ölçüde dünya uygarlıkları içinde seçkin yerini alacaktır.
Buradan Türk Halkına ve özellikle Atatürkçülere
sesleniyorum, gelin bir ve birlik olalım, hep birlikte “Türkiye Uygarlık
Projesine” sahip çıkalım, onu birlikte geliştirelim, Ülkemizi dünyanın en
gelişmiş, en uygar ülkesi haline, birlikte getirelim.